KOMKUJÎ & TEVKUŞTINÊN LI SER KURD & KURDISTANÊ
Artık bir yılın takvim yaprakları kürdlerin uğradığı soykırım sayısına yetmiyor .. Kürdlerin Tarihinde HERGÜN bir soykırım günüdür.

Genocide

Home  |  Destpêk  |  Ana Sayfa


 

 

Halabja, 16-08.1988

 

 

 

 

 

 

On the calendar leaves, there is hardly a day that has passed without the Kurdish genocide and Kurdish massacre

 

 

Den finske författaren och forskaren Kristiina Koivunen (9 juni 1959), som är specialiserad på kurdiska frågor och de flesta av hennes böcker handlar om kurderna och Kurdıstan

(Kürd halkını anlamış değerli bir insan finli yazar ve araştırmacı Kristiina Koivunen (9 juni 1959) 'in kitabı: Soykırımlar Ulusu Kürdler)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

ZILAN GENOCIDE 13.07.1930 where the Islamo-Fascist ORK (Turk) Army murdered 10s thousands Kurdish civilians

 

 

"Stop Genocide in Kurdistan!" 1991 Scotland
(Banner holder right side: Mahdi Kakei)

 

 

"Stop Genocide in Kurdistan!" 1991 Scotland
(Banner holder right side: Mahdi Kakei)

 

"The turk gets genocide from his mothers milk". John P Center

 

 

 

 

 

 

 

 


 

Uzun yıllardır biliniyor: KÜRDLERİN TORAKLARI KÜRDİSTAN, TOPYEKÜN YENMEK YUTULMAK isteniyor fevkalade yeraltı ve yerüstü zenginliğinden dolayı. Bölge devletlerinin hepsi ve dünya devletlerinden bazıları bu paylaşımda aktif bir rol oynuyor.

Bu önemli sebepten dolayı, kürd halkının özgürlüğüne karşı envai türlü set çekilmiştir. Neredeyse hiçbir devlet, hiçbir camia kürtlerin özgürlük çabalarını desteklemiyor bu yüzden. Kürdün kürdten başka dostu yoktur. Değerli ve tecrübeli kürd aydınlarının kürdlere dediklerı gibi, eğer bir olmazsanız bir-bir gidersiniz.

--- Heger hûn nebin yek, hûn ê herin yek bi yek! Cegerxwîn

- Êzdî kürdlerimiz, Kobanî kürdlerimiz üzerinde gerçekleştirilen büyük kürd göçü ve soykırımı, tarihin çok kısa bir zaman dilimi içerisinde vuku bulmuş en büyük bir göç ve soykırım harekatıdır. Buna rağmen, ne bir ermeni ve nede bir asuri ve nede bir süryani kurumu ve nede bunlardan herhangi bir şahsiyet, bu insanlık dışı suçu kınayan tek bir söz etmemişken, bizimkilerin yılda bir avazları çıktığı kadar "biz ermeniyiz, ben de Hrant'ım!" şeklinde bağırmaları veya asurilerin haklarını titizce ve samimice gözettiklerini haykırmaları kulağımıza eşek anırması şeklinde ulaşıyor. Kürdistan'da azınlık hakları büyük bir titizlikle gözetilmelidir ama kürdlere böyle pervazsızca düşmanlık edenleri de ayırt etmeyi de bilmek gerekir.


Hatta yurtdışı ermenileri, asurileri ve süryanilerin ekseriyeti kürdlerin kanını içseler bile doymayacak kadar çok kürdlerden nefret ediyorlar. Büyük katliamlardan kurtulup bugün yaşamalarının biricik nedeni de kürd halkının onları işgalci islamo faşist türk*arap kasapların elinden alarak saklayıp kurtarmalarıdır. Ama işte böyle NANKÖRDÜRLER. Bunlar kürdlerin özgürlük kurtuluş ve özgürlük mücadelesinde kürdlere karşı kendilerini kesen islamo-faşist türkleri ve arapları destekliyorlar! Çocuklarına kürdlerden nefret etmelerini öğretiyorlar. Yüzümüze karşı gülüyorlar ama arkamızda hakkımızda düşmanlık söylemleri yapıyorlar. Bunların eline geçen en küçük bir fırsatta kürdleri bir kaşık suda boğarlar.

THE TURKISH CRIME OF OUR CENTURY, Published by Asia Minor Refugees Coordination Committee,
"DECLARATION of all enslaved nations of Turkey to the Public Opinion of mankind and every man of good will ...
The oppressed nationalities of Asia Minor KURDS, GREEKS, ARMENIANS, SYRIANS, CYPRIOTS ", [1982].
Text in English, French and German.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Ne yazık ki hala bu soykırım provalarının sonu gelmedi ÇÜNKÜ mevcut kürd liderler MÜCADELE ETMEYEREK kürdleri bundan da
DAHA FECİ akibetlere doğru götürüyor !! Bunun için hemen bu işbirlikçi hain liderleri başınızdan atın ama düşmanşlarınızın işine yarayacak eylemlerden sakınarak yapın bunu. Tıpkı bir cerrahın kanser tümörünü hasta vücuttan başarılı bir şekilde aldığı gibi ..

 

 

 

 

 

Some of the Turkish massacres in history:
"1876: 30,000 Bulgarians killed
1914-23: 700,000 Greeks killed
1914-23: 300,000 Syriac people killed
1914-23: 1.5 million Armenians killed
1921: 5000 Kurds killed
1925: 40,000 Kurds killed
1927-30: 47,000 Kurds killed
1930: 40,000 Kurds killed
1937: 70,000 Kurds killed
1937: 80 000:: Thousands more Kurdish dead from the state and nationalist forces
2016: - ... and still in Kurdistan

 

 

 

 

 

 

 

The most tragic smile! ANFAL,

This line is neither entering into the school nor waiting to play line. The child’s smile captured by the camera is one of the most tragic smile history can behold. These are the children waiting to be buried alive; there are 182 000 of them. It has been twenty five years since this picture; the ANFAL of April 14th 1984. On this day Saddam Hussein ordered the mess killing and genocide of Kurds in Southern Kurdistan. Many of these children are still beneath the mourning soil of Kurdistan and waiting to be found, but most fear looking for them, the pain might be unbearable.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Islamo-Fascist Turkish cruelty-horror

.

ISLAMO-FASCIST TURKISH CRUELTY-HORROR
Date: 1938
Place: Dersim Northern Kurdistan
- The Islamo-Fascist Kemalist Turkish police chief of Dersim uses hunger as a weapon against the Kurdish children who survived after the great Tertele (genocide) made by the Turkish army in Dersim:
(I always say: the islamist Turks are modern dressed cannibals - Look at his tie and what he does)

 

Bilden: De kanibaliska turkiska islamistiska tjenstemän i moderna kläder torterar orfan barnen som överlevt det armeniska folkmordet.
Detta stora folkmord utfördes av islamistiska turkar.

 

 

 

 

 

 

 

Devletler kendi mahkemelerinde kendini yargılamaz, yargılatmaz, cezalandırmaz.
Sivas, Maraş, Zilan, Dersim, Amed, Qileban, Newala Qasaba, Lice ve kürdlere karşı yapılmış tüm diğer katliamları, ancak Kürdistan mahkemelerinde yargılar ve uluslararası alana taşıyabilirsiniz. Çare Kürd Ulus Devleti

 

 

 

 

 

 

 

 

 

JUDGE  ISLAMO-FASCIST TURK LEADERS
BOTH ANCIENT AND CONTEMPORARY TURK LEADERS ARE GUILTY

 

 

 

 

 

 

 

GENOCIDES COMMITTED BY THE INVADER-ISLAMIST TURKISH ARMY
IN KURDISTAN

 


>>Invader-Islamist Turk
s were here... Nothing is forgotten, nothing is forgiven.<<

>>Van tevkuştinên ku tirk bi me kirine, ne hatine jibîrkirin û ne jî bexişandin!<<
 

 

 

 





Kurdistan, Kurds 1915

 

 



Executed Êzdî Kurds, Kurdistan, 1915

 

 





Armenian Deportees, 1915

 




Orphans, 1915

 

 


Orphans, 1915

 

 

Turks deporting Armenians, destinations, 1915

 



Kurdistan (Dersim), 1938

 

 




Kurdistan (Meresh), 1978














Turkish soldiers are beheading and desecrating bodies of Kurdish guerilla soldiers, 1996

 

 

Turkish soldiers are beheading and desecrating bodies of Kurdish guerilla soldiers, 1996

 

 

Turkish soldiers are beheading and desecrating bodies of Kurdish guerilla soldiers, 1996



The photo of the year 1979 - Mujahedeen of Islamic Republic of Iran executing Kurds without a trial

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Turkey Use Gas To Genocide Civilian Kurds

Dersim’de binlerce insan zehirli veya ateşli silahlarla katledildi.

Mağaraya sığınan siviller, kimyasal gazlarla katledildi. (Bu katliam Hitler'e örnek oldu. Hitler türklere bakarak gaz odalarıyla sivilleri katletti)
Kimyasal gaz kullanımı türk devletinin resmi belgelerinde görlmektedir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

4 Mayıs 1937

Dersim’de kürd halkina yönelik soykırım harekatı başlatıldı. Onbinlerce insan zehirli veya ateşli silahlarla katledildi.

Mağaraya sığınan siviller, kimyasal gazlarla katledildi.

Kimyasal gaz kullanımı işgalci-katil türk devleti'nin resmi belgelerinde görülmektedir.

Dersimin Sabiha Gökçene bombalatılması, pîlot ihtiyacına binaen olmasa gerek .
Derin bir tarihsel anlam içeriyor .
10 binlerce ermeni, ermeni katliamı'nda Dersim'e sığınarak canını kurtarabiliyor .

Ataturk xelata qehremaniyê dide Sabiha Gökçen ku mala Seyîd Riza jî bombeberan kiriye.
(Rojnameya Akşam, 16ê Hezîranê 1937)

 


 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 





Kürdlerin büyük katili işgalci diktatör faşist Mustafa Kemal Atatürk'ün 1. no'lu kürd katili olduğunu kürd halkı biliyor.
İşgalci-Katil türk ırk-devleti liderlerinin de bu gerçeği itiraf ettiğini burada tarihe not düşüyoruz:

Bu gerçeği bu netlikte Kürd lider ve siyasetçilerinden de duymak istiyoruz.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Turk Führer Erdolf

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Turkey IS guilty

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Islamo-Fascist Turks murdered many many Kurdish and Armenian civilians

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Genocide - 18 Years Before The Nazi Takeover



April 24th marks the anniversary of the Armenian genocide by the Turks. 108 years ago, on direct orders by the Turkish Minister of the Interior Talaat Pasha, 270 prominent Armenians were arrested in Istanbul. Historians have called the arrest of the Armenian intellectuals and the subsequent executions “a decapitation strike” aimed at eliminating all Armenians with leadership qualities. Following the elimination of the Armenian leadership, the Turks made the entire country into a KILLING FIELD for the Armenians and other Christians, killing 1.500.000 Christians.

Many renowned historians and experts on crimes against humanity have concluded, before the Armenian genocide, no crimes against humanity of such a magnitude had ever been committed in the history of mankind. Henry Morgenthau, American Jewish ambassador to Turkey (1913 – 1916), wrote: “I am confident that the whole history of the human race contains no such horrible episode as this. The great massacres and persecutions of the past seem almost insignificant when compared with the sufferings of the Armenian race in 1915.”
The Turkish crimes against humanity did not stop with the Armenian Genocide. In order to realize the ultimate Turkish goal of creating a nation of “racially pure Turks”, the Turks killed hundreds of thousands of Pontic Greeks between 1913 to 1922. In 1922, they burned Smyrna, Izmir, and, by many accounts, killed tens of thousands of Greeks. In Maj 1937, 50.000 Turkish soldiers, on direct order from Ataturk, killed 70.000 Kurds in Dersim, many burned alive in caves.

Hitler and the Nazis gleaned lessons from the Armenian genocide that they then applied to their own efforts to extirpate Jews. Hitler, knowing the Armenian genocide very well, in his infamous “Obersalzberg Speech”, given a week before the German invasion of Poland on 22 August 1939, told, among other things, his generals: “…WHO, AFTER ALL, SPEAKS TODAY OF THE

ANNIHILATION OF THE ARMENIANS?"

A hundred and eight years after the Armenian genocide, most Western democracies have sadly not recognized the Turkish crimes against humanity. That is the main reason why the Turks have been able to continuously for more than hundred years commit crimes against humanity, war crimes, atrocities and violations of human rights with impunity.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Armenian President Armen Sarkisyan

Thanked the Kurdish families



Armenian President: Kurds are our brothers in tragedies.

(NOTICE: Kurds rescued all Christians of Middle East from Islam's bloody sword but almost all Christians of Middle East
they are still pro-turkish and like the killer state of Turkey. This is just like the calf licking its butcher's knife.)

 

Armenian President: Kurds are our brothers in tragedies.

6/7/2020

Armenian President Armen Sarkisyan thanked the Kurdish families who sheltered the Armenians and assisted them during the campaign of the Armenian genocide at the hands of the young Turkish government in the period 1915-1923, describing them as "our brothers in tragedies."

In a lengthy interview with the Egyptian newspaper Al-Ahram, Armenian President Armen Sarkisyan recounted the historical events of the genocide campaign launched by Turkey against the Armenians, and said: "It has been more than a century since the heinous crime committed against humanity and civilization between 1915-1923, but The consequences of that crime still exist to this day and hinder the natural development of Armenia. "
The Armenian President said that the mass massacres against the Armenians in Ottoman Turkey began in the years 1894-1896, and they claimed the lives of 300,000 Armenians, not by default, stressing that the Kurds, Arabs and others are brothers to the Armenians in these Ottoman tragedies and atrocities.
Sarkisian stated that regarding the “genocide incident and its implementation mechanisms, many eyewitnesses, diplomats and military personnel, military doctors, missionaries, politicians, the international media, and others, left undeniable testimonies about genocide and the means of its implementation.” He pointed out its causes, including that: “It should have been That the Armenian question raised in the San Stefano and Berlin conferences in 1878 reach its logical conclusion by reaffirming Armenian sovereignty over the historical lands of Armenia, and laying a basis for Armenia's independence later. "

And he added: "This is what angered the Turkish Sultanate and then the Turkish Republic, because in the event of independence of Armenia, the strategic importance part of the body of the empire, which would cut the Turks towards the Caucasus and the countries of Central Asia, would have been cut off."
Sarkisian added: "Then the girl's government in Turkey benefited from the circumstances of World War I and launched between 1915 and 1916 the plan to exterminate the Armenians in Turkey, by carrying out mass and unprecedented deportations, violence and killings. On May 24, 1915 Russia, France and Great Britain made a joint statement Describing what happened as "a crime against humanity and civilization", and in 1944, Raphael Lemkin inserted the term "genocide" in international law on the basis of the Armenian genocide in 1915.

Regarding the human losses caused by the Armenian genocide, the Armenian president said: "The loss of a million and a half million people mainly affected the multiplication of the Armenian people, so our population should have been under normal circumstances today, not only between 10-12 million, but on Least twice that. "

The issue of the Armenians in the days of the Ottoman Empire and the events that took place at the time, which he described as "genocide", is still the subject of controversy at the international level, where the countries considered "genocide" while others refused.

The Armenian President speaks about his country's insistence on the need to acknowledge the massacres of the Armenians as genocide and says: "According to my deep conviction, the recognition of the Armenian genocide is not limited to the Armenians only, but is in the first place a matter of attitude towards human values, and for the non-repetition of this evil."

Although Armenian historians and Armenian personalities accuse the Kurds of participating in the implementation of the Armenian genocide by order of the Ottoman authorities, the Armenian President said: "We thank our brothers in the tragedies - the Greeks, Syriac Assyrians, Jews, and Yazidis, as well as the Arab and Turkish and Kurdish personalities and families who put their lives and safety at risk, and they Lend a hand during the difficult massacres of the afflicted Armenians, and saved many of them. "
Armen Sarkisian, who assumed the presidency of the Republic of Armenia in 2018, said: "We appreciate all countries and organizations that have recognized the Armenian genocide and express our thanks and gratitude to them. We also thank those countries that have opened their doors to these disaster survivors and given them refuge after the genocide."
More than 40 governments and parliament have recognized the Armenian genocide so far, the most important of which was the European Union's recognition of it as a "genocide", which led to major diplomatic problems between Turkey and the European Union.

On April 24 of every year, the Armenian people commemorate the annihilation of a million and a half million Armenians in 1915, who were victims of the scheme of liquidation, forced displacement, massacres, famine and diseases during the First World War in the Ottoman Empire, by the girl government of Turkey.

The massacres of Armenians were defined as genocide by a number of international organizations, including the United Nations, the European Parliament, the European Council, the World Council of Churches, and the International Human Rights Organization.

In 2007, 35 Nobel Prize winning figures signed a memorandum describing the massacres of Armenians as "genocide."

ARMENIAN PRESIDENT: KURDS SAVED US DURING THE ARMENIAN GENOCIDE 1915
(Not only 1915, Kurds protected and saved Armenians from the proevious Armenian genocides which Ottomans did 1850, 1890)

 

 

 

 

DOCUMENTS ABOUT
THE ARMENIAN GENOCIDE

 

 

1915 yılında Osmanlı devletinin ERMENİLERİ İMHA İÇİN yayınladığı resmi bildiri.
O zamanlar RESMİ BEYANNAME deniyordu.
-----------------------------------------------
(Bu resmi beyannamenin OSMANLICA ORİJİNALİ Trabzon Rum Metropoliti Chrisahthos'un Atina'da yayınlanan anılarından alınmıştır.)
KELİMESİ KELİMESİNE ÇEVİRİ:

"BEYANNAME-İ RESMÎ


Anasır-i Osmaniye eczasından bulunan Ermeni vatandaşlarımızın bir hayli senelerden beri telkinat-ı hariciye semeresi olarak bir takım efkâr-ı sakime ve asayişş-i kenaneye kapılarak kendi rahat ve menfaatleriyle beraber mülk-i Osmaniye’nin ve diğer vatandaşlarının huzur ve sükûnunu ihlal ve kanlı vakaiye ictisar ve hala Ermeni cemaatinin dahi düşman-ı mevcudiyeti olan ve el-yevm hükümetimizle muharib bulunan a’daya iltihak cesaretinde bulunmaları, hem mülkün muhafaza-i sükûn ve istirahati ve hem Ermeni cemaatinin idame-i mevcudiyet ve selameti için devletimizi fevkalade tedabir ve fedakârlık ittihaz ve ihtiyarına mecbur ederek hitam-ı harbe değin meks ve ikame etmek üzere Ermeni cemaatini vilayet-i dâhiliyede ihsar ettiği mahallere sevke mecbur mecbur kalmış olduğundan bilcümle Osmanlılara vesaya-i atiyeye harfiyen itaat etmeleri suret-i katiyede ihtar olunur.
1- Hastalar müstesna olmak üzere bilumumum Ermenilere tarih-i tebliğinden beş gün sonra jandarmanın muhafazası tahtında kâmilen köy ve mahalle itibariyle hareket etmek mecburiyetindedirler.
2- Esna-i hareketlerinde eşya-i menkulelerinden arzu ettiklerini beraber götürmekte serbest iseler de gayrimenkul emlak ve arazilerini ve fazla eşyalarını satmaktan ve şunun bunun yanına bırakmaktan memnudurlar. Çünkü keyfiyet-i müfarakat-ı muvakkat olması hasebiyle emval-i gayrimenkuleleriyle beraber almayacakları eşya-i menkuleleri mahfuz ve mazbut binalar dâhilinde ve denk halinde hükümetin nezareti tahtında hıfz olunarak avdetlerinde aynen kendilerine iade kılınacaktır. Emval-i menkule ve gayrimenkuleyi hilaf-i tenbih alan ve satan ve muhafaza eden divan-ı harbe sevk edilecektir. Yalnız ordunun ihtiyacatına yarayabilecek şeylerin birıza hükümete satılması caizdir.
3- Esna-i rahde temin-i istirahatleri için hanlar ve münasip binalar ihzar ettirilmiş ve bir guna tecavüz ve tarize maruz kalmaksızın muvakkat ikametgâhlarına salimen isalleri esbab-i istikmal kılınmıştır.
4- Ermeni cemaatinden bir yahut birkaçının mal, can, ırzına tecavüz ve tarizde bulunanlara müfrezeler silah istimal edecek ve hayyen derdest olunacaklar, divan-ı harbe sevk edilerek idam olunacaklardır. Ermenilerin iğfalata kapılmaları netice-i müessifesi olan şu tedbirin cemaat-i saireye bir güne taliki olmadığından anasır-ı saire her ne şekil ve tarzda olursa olsun bu meseleye katiyen müdahale etmeyecektir.
5- Ermeniler hükümetin şu kararına tabiiyete mecbur olduklarından içlerinden asker ve jandarma üzerine silah istimali cüretinde bulunan olursa yalnız silah istimal edenler bilmukabele silah istimaliyle hayyen derdest edilecektir. Keza hükümetin kararına muhalefetle gitmekten imtina edenler ve şurada burada ihtifa edenler ile bu gibileri hanelerinde saklayan ve yiyecek veren ve ihtifalarını temin eden kesan bera-yı idam divan-ı harbe gönderilecektir.
6- Ermeniler yanlarında esliha-yi carihe ve nariye taşıyamayacaklarından meskenleri dâhil ve haricinde saklamış oldukları her nevi silah, tabanca ve bomba ve kamaları, kâmilen hükümete teslim edeceklerdir. Bu gibi esliha ve sairden bir haylisi hükümete ihbar edilmiş olduğundan evvela rade-yi efkâra sayılması ve muahharen hükümet tarafından elde edilmesi sahiplerinin şeddiden mesuliyet ve tecziyesini intaç edecektir.
7- Köy ve mahalle ve yollarda gasp ve garet ve saire için Ermenilere tariz ve tecavüze teşebbüste bulunacaklar, muhafız asker jandarmalar silah istimal ederek bu gibi eşhası itlafa mecbur ve mezundurlar.
8- Bank-i Osmanî’ye deyni olanlar, deynine mukabil eşyayı Bank arziyesine teslim edebilirler. Ancak hükümet ileride zevm-i has ettiği halde eşya-yı mezkureyi cihet-i askeriye hesabına ve teslim olunan bedel mukabilinde satın almağa selahiyetdardır. Eşhas-ı saireye olan zimmet için dahi bu şart dairesinde eşya terki caiz olup ancak zimmetin sıhhati hükümetçe tahakkuk etmelidir. Bunun için dahi tüccarın masaddak defteri en birinci delil teşkil eder.
9- Götürülmesi mümkün olmayan büyük ve küçük hayvanat ordu namına satın alınacaktır.
10- Güzergâhtaki nahiye, kaza, liva ve vilayetler memurini, Ermeni cemaatine kabul-i icra muavenetini ifa edecektir.

23 Haziran sene 1331."

 

 

 

Katliama uğrayan ermeni halkı evinde saklayan, koruyan kürdlere yönelik türk sultan'ın çıkardığı 2. Ermeni Fermanı: ''Evinde ermeni saklayanın evi yakılacak ve o da kendi evinin önünde idam edilecektir''.


DET ARMENISKA FOLKMORDET OCH ETT HISTORISKT DOKUMENT

- HISTORISKA DOKUMENTET OM DET KURDISKA FOLKETS SOLIDARITET MED DET ARMENISKA OCH ANDRA UTROTNINGSHOTADE KRISTNA FOLKEN UNDER FOLKMORDSDAGAR -1915

De islamistiska turkarna attackerade otaliga gånger sina kristna grannar och attackerade i historien även 12 gånger Ryssland.

Efter det näst sista ryskt-turkiska kriget som ägde rum mellan 1887-1892 blev ottomanerna oroliga för att de ottomanska armenierna som var kristna kunde ställa upp vid Rysslands sida.

Några år innan detta, 1884 gjorde det ottomanska imperiet en inventering av det insdutriella beståndet i riket och fann upp till %89 av landets produktionsmedlen var i de kristna grekernas och armeniernas ägo. Detta oroade de rasistiska och nationalistiska turkarna som kallades för "ungturkar".

I sina sista år hade det alltmer försvagade ottomanska imperiet, det av väst kallad "den sjuke mannen" hamnat i västvärldens klor. Till exempel hela det gamla ottomanska rikets militära apparat styrdes av Tyskland. Det tyska rikets överbefällhavare general Liman von Sander var i praktiken den högsta militären och ÖB även för den ottomanska armén. Turkarna hade flertal gånger hotat Europa med muslimsk invasion. Därför när tillfället bjöd änvände de västliga makterna ottomanturkarna i alla de EKONOMISKA och politiska frågorna som Väst prioriterade. Det var onekligen en hård konkurrens om Mellanöstern. Ryssland i ena sidan, Europa pa den andra försökte man kolonisera det sjuka ottomanerna och hela dess rike med omnejd.

Tyskland hade försprång och privilegium i detta avseende eftersom Tyskland hade stationerat stora tyska armébrigader med speciella uppdrag inom ottomanska riket. Medan Tysklands mål var oljekällorna i det kaukasiska området som låg i Armenien, var den tidens stora makter nummer 1 och 2 England och Frankrikes koloniseringsengagemang och mål att ta hela Mellanöstern. Tysklands riksdag bad senare (4-6-2016) officiellt om ursäkt för sin aktiva inblandning och roll tillsammans med turkarna i det armeniska folkmordet.

De generella ekonomiska och politiska vilkkoren som orsaka det armeniska folkmordet var som beskrivet i ovan de västliga makternas politiska ingrepp i den region som dittills var en ottomansk region.

De specifika och religiösa och nationalistiska, till och med de rassistika villkoren som orsakade det armeniska folkmordet hade djupare rötter än de manipulerade ekonomiska-politiska orsakerna. Det var någonting som fanns medfött i det islamistiska ottomanska riket. De turkiska nationalisterna som alltjämt växte sig starka och koncentrerade sig i den ottomanska maktens centrum Topkapi Palatset, fick alltid få igenom sin politiska vilja via Sultanens politiska dekret.

Relationen efter det ottomanska storkriget mot Ryssland växte en stor oro hos turknationalistisk- islamisterna att armenierna som dittills ingick i det multinationella ottomanska sammansättningen skulle utgöra en stor fara mot det ottomanska riket. Även de kristna greker i Istanbul och längst det egeiska havet utvärderades som en stor risk gentemot det ottomanska rikets säkerhet vid ett krig mot Ryssland. Man ansåg de kunde välja den ryska Tsaren Nikolaj II sida och förråda ottomanerna.

Därför lät DEN TURKISKA SULTANEN att göra en nationell inventering för ottomanska industrier och en folkräkning efter en preposition från de nationalistiska turkarna som påverkade sultanen. Man får inte glömma att västvärden hade i denna tidsperiod ett högt inflytande i alla de ottomanska politiska besluten. Det var så lätt att manipulera turkarna som att leka med barn.

Det verkliga målet med denna inventering av idustrier och folkräkning var i själva verket att KARTLÄGGA kristet ägda industrier och att ha en uppfattning om storleken av den kristna befolkningen.

Efter folkräkningen visade sig att ALLA de ottomanska industrierna var kristet ägda. De industriell utvecklade områdena i Västkusten var uteslutande i grekiska ottomanernas ägo. Övriga industrialiserade delarna av det ottomanska landet var i armeniskt ottomanskt ägo.

Det sista kriget med ryssarna (1914-1917) hade redan börjat. Den turkiska sultanens dekret (Ferman) löd i korthet så här: "Våra icke muslimska medborgare skall förflyttas till förutbestämda platserna i landet".

Utåt var detta som en åtgärd för att inte låta de kristna medborgarna lättare kunna välja sida i kriget, men i själva verket var detta en etnisk rensningsaktion som blev historiens största och grymmaste folkmord i och med följderna av själva förflyttningen.

Människor reste den tiden på häst och kreatursrygg. Vägen var långa och den framvarande vintern förvärrade oddsen att nå målet. Det ottomanska rikets armeniska befolkning gick under upp till %90.

Härifrån ska jag berätta om detta lilla dokument som jag hittade. Det är den turkiska sultanens efterföljande ANDRA DEKRET som löd i korthet så här: "Evinde Ermeni saklayanın evi yakılacak ve evi önünde idam edilecektir"' det vill säga, "de som gömmer en armenier, deras hus kommer att brännas och personen skall hängas framför sitt hus".

Det gick underrättelser till Constantinopel att "kurderna gömmer och beskyddar armenierna, därför blir det svårt att förflytta alla"! Den turkiska sultanen förkunnar därför detta andra dekret om det armeniska folkmordet.

VARFÖR förkunnades detta andra dekret är intressant. Sedan detta grymma folkmord PLANERADES, ORGANISERADES och GENOMFÖRDES försöker de verkliga bödlarna skylla ifrån sig och påstå att det var kurderna som genomförde folkmordet bara för att dels en del kurdiska kollaboratörer - uteslutande godsägare som också motarbetar den kurdiska frihetskampen och några kurdiska vanliga banditer som rånat folk på uttåget!

Detta dekret är svar på de som förtalar det kurdiska folket bara för att skylla ifrån sig mordet. DÄRFÖR ATT (enligt egna utsagor) DE ARMENIER SOM LEVER IDAG LEVER TACK VARE DET KURDISKA FOLKETS BESKYDD.

Somliga glömmer att nästan alla som överlevt folkmordet, prisar det kurdiska folkets viktiga hjälp och solidaritet under de hemska och svåra dagarna. Många armenier har döpt om sina barn i kurdiska namn för att visa sin tacksamhet.

Den vidakända sångaren Aram Tigran är en av de som på sin fars råd och uppmaning börjat sjunga på kurdiska. Han svarar så här när han blir frågad om varför han sjunger på kurdiska: "far som räddades av en kurdisk familj bad mig att sjunga kurdiska för att visa vår tacksamhet för det kurdiska folket".

Goran Candan

______________________________

(en av mina tidigare artiklar i ämnet):

Kurdistan är en FRISTAD för de urkristna folken

Det finns cirka 3 000 armenier idag som lever i irakiska Kurdistan. De är ätlingar till de armenier som räddades undan av kurderna trots risken att tillmötesgå samma öde med de "icke-muslimska medborgarna" som det stod i den grymma turkiska sultanens ferman (dvs dekret) från 1915.

När sultanen fick underrättelse om att kurder skyddar armenier undan tvångsdeportering och masskern, utfärdade sultanen ett tilläggs dekret:

Det löd så här:

"de som skyddar, VISAR BARMÄRTIGHET och inte låter dem icke muslimska medborgarna skall enligt lag avvisas till sina bestämda nya platser, de kommer också att behandlas på samma sätt".

Trots detta hot hjälpte kurderna armenier och syrianer undan masskern. Det räddades många som kunde räddas. Det bevittnar många armenier och syrianser detta faktum även idag.

Det slaktades 3,2 miljoner armenier (icke-muslimer) 1915 och denna händelse blev en inspirationskälla till Hitlers massaker på det judiska folket i Europa några decennier senare.

Men turkarna har alltid arbetat med raffinerade metoder att beskylla denna historiens en av största massker på andra, t ex på kurderna.

Lägg märke till att de som PLANERADE masskerna och skapade de egentliga orsakerna till massakern är turkarna, dvs den turkiska ottomanska staten.

Det är viktigt att tillägga att det var inte enbart armenier som slaktades. Utan det var de jesid-kurder, syrianer, greker och kurdiska kristna också slaktades.

Historiker pekar på en enda bakomliggande orsak till detta bestialiska folkmord: turkisk nationalism.

Det gick till så här: det stagnerande och sönderfallande ottomanska imperiets nationalistiska styre (Ittihat ve teraki = enighet och framsteg) som bestod bara av höga turkiska militärer lät SAMMANSTÄLLA EN NATIONALEKONOMISKT LÄGESRAPPORT.

Det uppdagades att 99%av landets industrier tillhör de kristna medborgarna.

Detta faktum skrämde de turkiska nationalisterna och de ville PÅ DETTA FEGA SÄTT, genom TVÅNGSDEPORTATION beslagta de icke muslimska medborgarnas egendomar!

Någon gång strax innan 1900-talets sekelskift gjorde turkarna en inventering av det ottomanska imperiets ekonomiska förutsättningar och struktur. Man insåg detta att så gott som alla manifakturer (den tidens fabriker) tillhör de icke-muslimska greker, armenier och andra icke turkiska nationelatiter som levde i det multinationella ottomanska sammansä'ttningen. Här ska man också lägga märke till att ottomanernas ekonomi stagnerade redan på 1500-talet då de inte lätt de västliga tekniska innovationerna användas för samhällsutvecklingen utan bara för ideologiskt (religiöst) syfte. När t ex tryckeriet uppfanns i Tyskland och införskaffades i ottomanska riket ett hundra år senare, använde man tryckeriet endast för att trycka koranen. På så sätt blev det ingen KUNSKAPS KONCENTRATION OCH SPRIDNING i det redan då islamistiska turkiska riket.

Den turkiska sultanens dekret i sig såg ofarligt ut: "de icke-muslimska medborgarna ska förflyttas till de redan föreslagna nya platser i landets olika platser."

Tänk på att man färdades med hjälp av djurkraft och det fanns inte några tåg eller bussar till förfogandet. Så gott som 90% av de tvångsdeporterade kristna dog på vägarna eller attackerades, dödades av rånare och banditer.

Goran Candan

 

 

 

 

A secret Turkish genocide order sent from the Turkish government to local Turkish authorities shortly before the genocide of the Armenian people in 1915:

Şifre Tamin

Büyükleri kesmeli
Güzelleri seçmeli
Öbürleri sürmeli

Şifre Tamin

Silah patlamasın
Asker yapmasın
Ermeni kalmasın

Bahattin Şakir

 

Password Verification

Adults should be cut (It means murdered)
Must choose the beauties (It means girls and women)
The others must be sent (It means deport)


Password Verification

Don't let the gun go off ((It means it must look like the state is not involved)
Soldier shouldn't do it (It means it must look like the state is not involved)
no Armenians left (Kill ALL Armenıans)


Bahattin Şakir

 

 

 

 

 

______________________________

KÜRDİSTAN'DA HIRİSTİYAN HALKLARI KATLEDEN KİMDİR?

- Kürd halkı ve hıristiyan halklar arasında düşmanlık tohumları ekmeyin! Sonuçları bütün Kürdistan halkları için çok daha kötü olur.

Ben kürdüm ve ben katletmedim, çünkü ben o zaman daha doğmamıştım.

Ermenileri ve diğer gayri müslim ahaliyi türklük devletti katletti ve suçunu kürdlerin üstüne attı. Ermeniler sadece Kürdistan'da katledilmediler, İstanbul, Ankara, Amasya, Edirne, Eskişehir, Adana, Yozgat başta olmak üzere Batı Anatolya'nın hemen hemen her şehrinde toplanıp katledildiler. Buralarda kürdler yoktu, türkler vardı. Sorkırımcı islamo-cihatçı türkler bu işi organizeli yaptı. Kürdistan'a gönderilen imamlar halka "Yedi ermeni öldüren için cehennemin yedi kapısı kapanacak, sekiz ermeni öldürene ise cennet kapısı açılacaktır" propagandası yapıyordu.
Bu propagandalar üzerine 147 kürd medrese alimi ise karşı fetva yayınlayarak "hayır bu katliamdır" dediler.
Görgü tanığı "Mela Ali Yıldız", Gülçiçek Günel Tekin, 'Beni Yıkamadan Gömün' kitabından alıntı.

Her ne kadar kürdlerin içindeki türklükle bütünleşmiş BİR KISIM işbirlikçi ağa ve nüfuz sahibi ileri gelen bir zümrenin, türk devleti kolluk kuvvetleriyle birlikte, yani türk asker ve polislerinin yedek gücü halinde, tarihin bu en büyük ve korkunç katliamını yaptıysa da, yine de bu katliamı, kürdler yaptı demek, kesinlikle doğru olmayıp böyle demek ve böyle iddia etmek, bütün bir halkı büyük bir töhmet altında bırakan bilinçlice yapılan hayin bir iftiradır. Şunu hatırlayın ki bu işbirlikçi kürdler kürd özgürlüğü için türklere karşı savaşan kürdlere karşı türk saflarında savaşmaktaydılar. Adı geçen bu türk devleti işbirlikçisi zümrenin katliamı yapmalarında, kürd halkının HİÇBİR katılımı ve dolayısıyla da hiçbir sorumluluğu yoktur, söz konusu değildir ve olamaz da. Sonra kürd dini liderleri ''türkler ermenileri katlederken kürdler ermenilere dokunmasın, bilakis katliamdaan korusun'' telkin ve fetvasını vermiştir. Kürdleri töhmet altında bırakmanın tek bir amacı var, gerçek katil olan soykırımcı islamo-cihatçı türkleri korumak!

''KÜRDLER bu katliama katıldı'' diye iddia eden ve yazanlara şu soruyu soruyorum:

- Sizler Hitler ve nazilerin yahudi halkını katletmesinden ALMAN HALKINI sorumlu tutabilir misiniz? Veya kemalistlerin yunanlıları denize dökmelerinden türk halkını yargılayabilir misiniz?
Yapamazsınız ve zaten bunu hiçte yapmıyorsunuz. Çünkü bütün alman halkı hitlerci ve nazist değildi ve bütün türk halkı o zaman kemalist değildi.

Kürdlerin feodal liderlerinin, ağa ve şeyhlerinin, ta Kürd Bedir Han paşa zamanından beri, Kürdistan'daki hıristiyan halklara karşı türk devletinin başlattıkları katliamlara destek olmuşlardır ve hatta Kürd Bedir Han Paşa bile, hıristiyan halkların üzerine yürümüştür deniyor ve bu bir bakıma doğrudur da.

Ama bundan dolayı, bütün bir halkı, bütün kürd halkını 'katliamcı' diye yaftalamak yanlıştır, bu doğru olmayan bir şeydir. Hatta çok hatalıdır. Bunu bilerek veya bilmeyerek yapıyorsunuz, çünkü tam da hepimizin işgalcisi türk devlet yöneticilerinin istediği gibi, bu tavırı göstermek, Kürdistan'da kürd halkı ve hıristiyan halkları arasında düşmanlık tohumları ekmektedir.

Kürdlerin arasından gelen bu işbirlikçi zümre ile, kürd halkı iki ayrı şeydir. Bu bahsi edilen işbirlikçi kesimlerin, kürd halkına da hiçbir faydaları olmamıştır. Hatta Bedir Han Paşa örneğinde olduğu gibi, osmanlı devleti adına kendi halkına da saldırmışlardır. Örneğin Bedir Han Paşa, Kürdistan'da osmanlı askeri ordusu komutanı olarak, kendi komutası altında sadece kürdlerden oluşan bir osmanlı gücü ile, Güney Kürdistan'daki kürd emirliğine saldırmıştır. Sonra devletçe kürd halkı arasından seçilen ve görevlendirilen köy korucuları bugün bile Kürdistan'daki hıristiyanlara karşı zulm ediyor, bunların bu suç ve zulümlerini kürd halkına kimse yükleyemez çünkü köy korucuları, türk devleti adına kürd halkının diğer kesimlerine karşı da saldırıyor, başlıca görevi olan kürd öldürüp, kürdlere karşı terör estiriyor.

Eğer sizler yine de ''hıristiyanlara karşı yapılan katliamları kürdler yaptı' diyorsanız, o zaman sizden şunu da demenizi istiyorum:

- 'Yahudileri katleden ALMAN HALKIDIR'
- 'Yunanlıları denize döken türk halkıdır'

Bakalım o zaman aklı seliminizle, sağ duyunuzla çenenizin 'kürdler yaptı-kürdler yaptı' diye bu alıştığınız çok papağanca şekilde, bu iddiaları da böyle kolayca gevelemenize karşı bir tepki gösteriyor mu beyniniz ve mantığınız, yoksa yok?

Elbette ki hemen tepki gösterir. Çünkü siz hiçbir zaman 'yahudileri katleden ALMAN HALKIDIR', 'yunanlıları denize döken TÜRK HALKIDIR' demiyorsunuz. Böyle bir saçmalığı deme cesareti göstermezken, acaba NEDEN kürd halkına bu büyük iftirayı bu kadar açık bir şekilde ve inatla yapıyor ve hala sürdürüyorsunuz?

Ben bu sorunun cevabını size vereyim:

- Çünkü sizin bu iddiaları size söyleten, bu iddiaları söylemenizden hoşnut kalan ve sizin bu iddiaları söylemenize herzaman destek olan ve arka çıkan, HIRİSTİYAN HALKLARIN ASIL VE GERÇEK KATİLİ TÜRK DEVLETİDİR. Siz de zaten katil türk devletinin ekmeğine yağ sürerek, türk devletine güç vererek ve türk devletinden güç alarak bunu diyorsunuz.

Çok yazık. Oysa kürdler ve hıristiyan halklar hala da o toprakların sahibidirler. İşgalci türk devleti ise dışardan gelerek oraya kondu, değil mi?

Son sözüm: kadim ve köklü dostluğumuzu pekiştirelim, bozmayalım.

Kürd lider Seyyid Ubeydullah'tan ağa ve şeyhlere:

"Eski çağdan bu yana ermeniler ve kürdler beraber yaşamaktadır. Şayet bugün onları kırarsak, yarın da türkler bizi kıracaktır. Toplantıda bulunan herkese söylüyorum: Ermeni cellatlığına soyunmayın."(Alıntı: Abdurrahman Bedirhan, Kurdistan Gazetesi, 1898)

Bir müslüman kürd lideri bu sözleri söylüyorsa, o zaman gerçek katiller dururken ermeni korumuş olan kürdleri suçlayan ermenilerin niyeti nedir?

Goran Candan

 

 

GENO

 

AMÛD

CIZÎR

DÊRSIM -Tertele

EFRÎN

ENFAL

GELİYÊ ZÎLAN

HELEBCE

HEWLÊR

MEREŞ

QAMIŞLO

ROBOSKİ

ROJHILAT - 1979-2020

SERÊ KANIYÊ

SEYID RIZA

SÊWAZ

SÛR (Diyarbekrê)

 

SOKAK İNFAZLARI - EXECUTINGS ON THE STREETS

RACIST TURKISH SLOGANS

DOCUMENTS - BELGENAME

 

 

HALABJA 1988

 

 


Foundation For Kurdish Library & Museum