BELGENAME - V
Documents
Please don't be offended by the Truth
Human Evolution
SAVAŞIN GÖLGESİNDE DOĞA VE İNSANLIK
|
Kongreya yekem a KEDKARÊN KURD 1925
(İlk Kürd İşçi Kongresi 1925)
Ev wênê kevn berî sed salan li gundê Hecî Xelîl hatiye girtin (1925). Navê niha yê vî gundî Saxkahovit (besta kulîlkan, ango gulîstan) e. Di wêne de nûnerên kongra yekem ya kedkarên kurdên Ermenîstanê xuya dikin (Ji pirtûka X.M. Çetoev, Kurdên Ermenîstana Sovyetê, Êrêvan, 1965).
Kurdên ku jä hêla Stalîn'ê cellad, surgûn'ê Qazaxistan'ê bûne
Gazeteci ve araştırmacı Uzay Bulut: TÜRK VATANDAŞLARlNlN ÇOĞU GENETİK OLARAK TÜRK DEĞİLDİR .
GAZETECİ UZAY BULUT: Türk vatandaşlarının çoğu genetik olarak Türk değildir . Atalarımız Ermeni , Yunan , Kürt, Asuri , Yahudi veya Türk olmayan diğer köklere sahipti.
Köklerimizi bulmalı ve Ermeni , Rum kardeşlerimizle birlik olmalı yada en azından Anadolu'nun yerli halklarının geri dönüş hakkına saygı göstemeliyiz . Uzay Bulut
İŞGALCİ-İSLAMİST-FAŞİST DİKTATÖRLÜK TÜRKİYE
İsrail İşgalci-islamist Türkiye'nin Suriye'deki askeri işgal noktalarını vurup perişan etti
İşgalci-İslamist-Faşist Diktatörlük Türkiye'nin yapısal olarak içi boş, çürümüş ve kof bir sistem üzerine kurulu olduğu artık gizlenemez bir gerçekliktir. Yüzeyde güçlü, büyük ve istikrarlı bir devlet gibi görünse de, bu sadece dışarıdan bakanları yanıltan bir görüntüdür. Derinlemesine bakıldığında Türkiye; çelişkilerle, krizlerle ve tarihsel yüklerle dolu bir enkazdan başka bir şey değildir. Bu enkazı ayakta tutan ise baskı, şiddet ve manipülasyondur. Ne yazık ki, bu kof yapının gerçek doğası bilinmesine rağmen, Kuzey Kürdistan'ın kendilerine 'kürd devrimcisiyiz' diyen ümmetçi, islamist ve sahte-devrimci, sahte-solcu, kürd liderlerinin yaptığı gibi, korkudan ya da, kişisel, ailesel, aşiretsel dar çıkar ilişkilerinden dolayı Türkiye ile işbirliği yapma yolunu seçmektedirler. Bu işbirlikçilik sadece halkımızın özgürlük mücadelesine zarar vermekle kalmıyor; aynı zamanda Türkiye’nin çürümüş yapısını daha da uzun süre ayakta tutmasına hizmet ediyor, tıpkı Güney Kürdistan siyasi liderlerinin Türkiye'ye akıttıkları mliyarlarca dolarlık dev kürd sermayesi gibi, kendi işgalcisinin, kendi iişkencecisinin ve kendi en büyük düşman devletinin çarkını döndürüyorlar! Türkiye'yi “büyük bir güç” gibi göstermeye çalışan bu kürd liderler, aslında kendi halklarına karşı tarihsel bir suç işlemektedir. Oysa gerçek şudur: Türkiye hiçbir zaman bu çürük yapısını onaramayacak, kendi içinde bir yenilenmeye gidemeyecektir. Çünkü bu devletin temel taşları; işgal, inkar, soykırım, ırkçılık, işkence, baskı ve manipülasyon politikaları üzerine kurulmuştur. Irkçı, faşist ve islamist bir zihniyetin egemen olduğu bir devletin kendi çelişkilerini çözmesi mümkün değildir. Türkiye, yapısal olarak sürekli kriz üretmeye ve bu krizleri kürd halkı üzerinde baskı kurarak “çözmeye” programlanmıştır. Bu nedenle Türkiye'nin geleceği bir demokratik dönüşümde değil, ancak halkların özgürlük mücadelesiyle yüzleşeceği bir çöküştedir. Kürd halkı ve diğer ezilen topluluklar, ARTI İSRAİL VE AMERİKA GİBİ DIŞ DEMOKRATİK GÜÇLER bu çürümüş sistemin yıkılmasına katkı sundukça, bölgede gerçek bir özgürlük ve barış zemini oluşabilir. Türkiye’nin kof ve çürük yapısı, artık sadece içeriden değil, dışarıdan da daha fazla görünür hale gelmiştir. Şimdi mesele, bu yapıya karşı net ve tutarlı bir duruş sergilemek, işbirlikçiliği reddetmek ve özgürlük mücadelesini büyütmektir. 06.05.2025
|
YEKÎTIYA GUR Û BERXA? Li Kurdîstanê xwîn dirije Kurdê me l'pey qûna gura diçe Sîyasetek pir qrej e Min fem nekir ev çi îş e Parlementerê Dem partiyê Bûne birayê AKP'yê Dibên me heps û zîndan diye Li salên berê xeletî bûye Armanca me ne kurdîtî ye Doza Mîsakî Mîllî ye Li helekî Îmralî ye L'hêla din Dem partî ye Mala kurdan mîrat bûye Nav danîne bratî ye Koka me kurda hatiye Bi rastî ev rezîlî ye Tu kes nabê ma ev çî ye Sahin Bilici |
Hezkirin gerdûnî ye
(sevgi evrenseldir)
Kürdistan'a geldiğinde kürdlere kürd soykırımı uygulamış cellat Atatürk’ün resmini hediye veriyor kürd katili Topal Osman’ın torunu Ekrem İmamoglu adlı
hayasız utanmaz işgalci, islamo-faşist türk siyasetçisi. Tabii bu arada 'T'si büyük Ahmet Türk adlı sözde kürd bundan çok memnun görünmüyor değil!!
Kürd Halkı Uyan! Düşman İçimizde -- Kürd Davasını Kimler Satıyor?
Bir zamanlar bu kutsal davaya sinsice ihanet edenler, şimdi açıkça, pervasızca ihanet etmektedir. Kürd halkı ve onun kutsal kurtuluş ve bağımsızlık davası, düşmana satılmıştır. Lider görünümlü iş birlikçiler, işgalci-islamist türk devletinin kurumlarına girmek, onların sözde parlamentolarında ve belediyelerinde yer almak için birbirleriyle yarışmaktadır. Bu hainler, halkın kanı ve onca mücadelesiyle örülmüş direnişi, işgalci, islamist sistemin çıkarlarına feda etmişlerdir. Onlardan bağımsızlık, onur ya da umut beklemek; düşmandan merhamet beklemekle eşdeğerdir. Artık halk olarak gerçeği görmeli, onları sadece eleştirmekle kalmayıp, tecrit etmeli ve mahkum etmeliyiz. Çünkü bugün yaşanan soykırımın, katliamların, yok sayılmanın asli sorumlusu bu kürd liderler ve siyasi yapılardır. Bilinçli, kasıtlı ve sistematik bir ihanettir bu. Affedilemez, geçiştirilemez. Canını kurtar kürd halkı! Ancak hayatta kalanlar yeniden bir direniş ve kurtuluş örgütleyebilir. Gerçek direniş, ihaneti tanımakla başlar. Gerçek zafer, hainleri sırtımızdan atmakla mümkün olur. İhanetin Anatomisi: Kürd Davasını Kimler Satıyor? Kürd siyaseti, kesinlikle tarihinin en büyük krizlerinden birini yaşamaktadır. Bu kriz; sadece devlet baskısı, yasaklar veya askeri saldırılarla açıklanamayacak kadar derindir. Krizin merkezinde, bizzat kürd adına siyaset yaptığını iddia eden aktörlerin sistemle bütünleşmiş işbirlikçi halleri yatmaktadır. Bir zamanlar örtük şekilde süren bu işbirlikçilik, bugün artık açıktan yapılmaktadır. Sözde kürd partileri ve liderleri, türk devletinin kurumlarında yer almayı bir kazanım olarak sunmakta, halkın gerçek talep ve özlemlerini sistem içi çözüm hayalleriyle boğmaktadır. Bu, yalnızca pasif bir ihmal değil, doğrudan doğruya aktif bir ihanettir. Bu ihanetçi lider aktörler, kürd halkının acılarını görünmez kılmakta, uluslararası dayanışma ihtimalini baltalamakta ve işgalci-islamist düşman algısını zayıflatmaktadır. Halkın direniş potansiyeli, örgütsüzleştirilmiş ve bilinçsiz hale getirilmiştir. Tüm bu sonuçların altında ise, kasıtlı olarak görevini yapmayan bir siyasi lider sınıfın etkisi bulunmaktadır. Dolayısıyla mesele sadece bir “lider eleştirisi” değildir; bu, bir sistem meselesidir. Kürd halkı, varoluşsal bir mücadele verirken, mevcut siyasal yapıların halkı temsil etmediği, tam tersine halkın özlemlerine karşı çalıştığı açıkça ortaya çıkmıştır. Yeni bir mücadele hattı, ancak bu yapılarla radikal bir kopuşla mümkün olabilir. 09.04.2025
|
İgalci-ırkçı, islamo-faşist türk
MHP = CHP
CHP = MHP
İşgalci-islamo-faşist ırkçı-türklük devleti şu veya bu şekilde tam bir kürd öğütme ve yoketme lanetli makinasıdır.
Devşirdiğini de kürd olduğu için yine katleder.
KÜÇÜK GÜNEY KÜRDİSTAN'IN (Batı Kürdistan'ı Rojava'nın) ZOR AŞİRETİNDEN BİR KÜRD. KİM Mİ?
Fatin Rüştü ZORLU (Ahmet Fatin ZORLU) işgalci islamist türk devleti'nin Demokrat Parti milletvekili.
1910 İsviçre doğumlu. Baba;İbrahim Rüştü, anne; Hatice Güzide. Ögrenim; Cenevre Üniversitesi Hukuk Fakültesi,
Paris Siyasi İlimler Okulu Maliye Bölümü, Yüksek İlimler Beynelmilel Enstitüsü Bildigi diller; İngilizce, Fransızca. Meslekleri; Diplomalı, Hukuk, İktisadî Mali İşler.
Görevler; Dışişleri Bakanlığı Memuru, Silahsızlanma Konferansı Heyeti Kâtibi, Hukuk Müşaviri, Montreux Boğazlar Mukavelesi Konferansı Hukuk Müşaviri, Bern, Paris, Moskova Büyükelçilik Başkatibi,
Cemiyeti Akvam Daimî Büro Şefi, Siyasi Malumat Bürosu Müdürü, Moskova Büyükelçiliği Orta Elçilik Müsteşarı, Beyrut Başkonsolosu,
Dışişleri Bakanlığı İktisat ve Ticaret Dairesi Genel Müdürü, Havana Ticaret ve Tarifeler Konferansı türk Heyeti Başkanı,
Dışişleri Bakanlığı Genel Kâtip Yardımcısı, İktisadî İşbirliği Teşkîlâtı Genel Sekreteri, Büyükelçi, Nato Nezdinde Daimî Temsilci.
''PÊKEWE JIYAN'', ''BERABER YAŞAMA'', ''HALKLARIN KARDEŞLİĞİ'', “MÜSLÜMANLARIN BİRLİĞİ” gibi sahte ve teslimiyetçi sloganlar, mücadele kaçkını kürd liderlerin işgalciye teslim ve entegre olma program ve hedefleridir.
ÜMMET MASKESİYLE HALKINI SATANLAR: KÜRD TARİHİNİN İHANET ZİNCİRİNDE MÜSLÜMAN ŞEYHLİK OCAĞI VE ULUSAL KURTULUŞUN GERÇEK YOLU
1925’teki Şeyh Said Kıyamı da aynı kaderi paylaştı. Ne acıdır ki, o dönemde binlerce müslüman kürd din adamı, işgalci türk ordusuna dua etti, türk işgaline karşı başkaldıranlara kafir damgası vurdu. Oysa gerçek anlamda bir kürd ulusal kurtuluş mücadelesi verilmesi konusunda fikir üreten kürd şair ve yazar Ehmedê Xanî, daha yüzyıllar öncesinden bu duruma işaret etmiş, “kürd milleti uyanmadıkça, işgalciler tarafından hep ezilecektir” demişti. Ne yazık ki Ehmedê Xanî’nin uyarısı bugün hala karşılık bulmuş değil. Modern dönemde de benzer tablolar tekrarlandı. 1946’da Mahabad Kürd Cumhuriyeti deneyimi, tarihin en acı örneklerinden biridir. Peşewa Qazî Mihemed önderliğinde ilan edilen kürd devleti, kısa sürede İran işgaline uğradı ve Qazî Mihemed darağacına gönderildi. Yine aynı dönemde, yüzlerce kürd mollası ve şeyhi, işgalci İran ordusuna biat ederek Qazî Mihemed’e karşı fetva yayınladı. O gün darağacında asılan yalnızca Qazî Mihemed değildi, bir halkın özgürlük umudu da işbirlikçi din adamlarının ihanetiyle boğulmuştu. Mahabad Kürd Cumhuriyeti’nin yıkılışı, kürd halkına bir kez daha gösterdi ki, işgalcinin dini olmaz, işgalcinin insanlığı da olmaz. O yüzden özgürlük mücadelesi yalnızca inanç değil, ulusal bilinç ve irade işidir. Benzer bir ihaneti 1980’lerde Rojava’da yaşanan olaylarda da görmek mümkün. Suriye rejimi, kürd halkını sindirmek için kürd köylerini yakıp yıktığında, bazı müslüman kürd şeyhleri, Esad rejimiyle anlaşarak kürd gençlerinin devrimci hareketlere katılmasını engelledi. Özellikle Qamişlo, Dêrik ve Kobane bölgelerinde, halkın özgürlük talebi şeyhlerin fetvalarıyla bastırılmaya çalışıldı. Fakat her dönemde olduğu gibi, yine bazı onurlu istisnalar çıktı. Osman Sebrî, Cegerxwîn ve Mele Mustafa Barzanî gibi isimler, işgalcilere karşı halkını savundu ve teslimiyetçiliğe boyun eğmedi. Ne var ki, tarih boyunca on binlerce işbirlikçiye karşı yalnızca birkaç yiğit liderin çıkması, kürd halkının yaşadığı trajedinin boyutunu açıkça gözler önüne seriyor. Bugün Kürdistan’ın dört parçasında hala benzer tablolar yaşanıyor. Başta işgalci Türkiye olmak üzere, İran, Irak ve Suriye işgalci devletleri, din maskesiyle kürd halkını uyutmaya, millî talepleri “ümmet kardeşliği” söylemiyle unutturmaya çalışıyor. Ne yazık ki bazı kürd din adamları ve siyasetçileri, işgalcilerin bu politikalarına gönüllü hizmet ediyor. 2020’de Hewler’de bir grup mollanın, türk devletinin Kürdistan’a düzenlediği hava saldırıları için “meşrudur” fetvası vermesi, bu ihanet zincirinin hala sürdüğünün somut göstergesidir. Kuzey Kürdistan’da dindarlık maskesi altında en adi bir sadık ümmetçilik uşaklığı oynanıyor. Hüdapar, Menzil şeyhleri gibi kalpazan dindar çevreler okur yazarlığı olmayan dünyadan bihaber geniş kürd kitlelerini işgalci devlete uşaklık yaptırma yoğun faaliyetleri içindeler. Oysa eğer gerçekten dindar olsalardı, dinde en büyük ibadetin haksızlığa karşı çıkmak olduğunu bilip, bu uğurda işgalci devletlere karşı verilen mücadelenin saflarında yer alırlardı. Artık kürd halkı bu oyunları görmeli, tarihini iyi okumalı ve işbirlikçi düzeni yıkıp gerçek halk önderlerini yaratmalıdır. Çünkü işgalcinin sofrasına oturan her kürd şeyhi, aslında halkının celladıyla işbirliği yapmış demektir. |
İŞGALCİ İSLAMO-FAŞİST KÜRD DÜŞMANI OSMANLI'NIN
Bu tablo, L'Almanach de Gotha’nın 1854 yılı baskısından alınmış olup, Osmanlı İmparatorluğu’ndaki etnik grupların (“ırklar”) tahmini nüfus dağılımını Avrupa, Asya ve Afrika coğrafi bölgelerine göre göstermektedir. Bu, modern anlamda bir nüfus sayımı değildir; daha çok dönemin gözlemlerine ve tahminlerine dayalı bir derlemedir. Tablo başlıklarının açıklaması:
Etnik gruplar ve nüfusları (bin kişi olarak):(Burada kürdleri 'etnik gruplar' ibaresinin altına yerleştirmişler ama kürdler HİÇBİR zaman azınlık olmadı çünkü kürdlerin nüfusu herzaman bütün Ortadoğu kavimlerinin çok üzerindeki bir sayıdadır. Çünkü kürdlerin nüfusu daha neolitik dönemdeyken nüfusu ilk artan kavimdir. Kürdlerin nüfusunun Ortadoğu'daki bütün kavimlerden herzaman fazla olmasının sırrı da işte buradadır.)
|
Robin Hood på kurdiska: Karavanernas kommunister med hjärta av guld
Ha ha haahaaaa! De kurdiska banditerna var onekligen mycket populära här i Väst. De var till och med barmhärtiga enligt en tidig tysk källa. Här kommer två källor. En svensk och en tysk: "Kurdiska banditer är riktiga KOMMUNISTER. När de rånar karavaner längs Sidenvägen, lämnar de alltid tillräcklig med mat, drick och kläder så att man inte svälter ihjäll eller dör av törst och kyla". __ Källa: Den tyske författaren och historikern A. V. SCHWEIGER LERCHENFELD om kurder ı boken ORIENTEN, 1881 BERLIN Visst, de kallades banditer – men vi snackar inte om några simpla rövarpack här. Nej nej, de här kurdiska kommunist-cowboys hade moralregler värdig en FN-konvention. Efter att ha rånat en karavan på Sidenvägen, såg de till att lämna kvar lite bulgur, vatten och varma filtar – som om de drev ett rövarkollektiv med socialt ansvar. Tänk dig en rånare som först ropar "Detta är ett rån!" och sedan "Glöm inte mössa, det blir kallt i öknen i natt!" – det är nästan så man önskar att man själv blev rånad.
|
Cahil ile tartışırken söyleyeceğin her sözcük ateşe atılmış birer odundur aslında. LEV TOLSTOY
İşgalci-İslamo-faşist türklerin solcusu da faşist sağcıdır.
Svensk blåögdhet
Erkänner den palestinska jihadist-terroristiska organisationen PLO och HAMAS och ger dem värdefulla politiska, diplomatiska och ekonomiska stöd,
vars huvudmål är att "utrota inte bara judarna i Israel utan även judarna i hela världen"!
Detta är inte enbart terrrorism utan även rasism utan motstycke
Israel under attack!
SİMGELERİN GÖLGESİNDE KAYBOLAN MÜCADELE
Aslında bu sarık bir kürd milli kıyafeti de değildir. İslamın içindeki siyasi-ideolojik bir örgütlenme olan tarikatçılığa, islami şeyhliğe özgü islami bir kıyafettir. Eskiden uzun çizgili deseni olan peştemal'lar kullanılırdı. İşte o kürdi bir gelenekti. Ama 1960'lardan sonra da filistinlilerin cihatçılık davasına atfen bu dikenli tel örgülü desenli paçavra kullanılmaya başlandı.
|
DÖRT PARÇA KÜRDİSTAN’DA KÜRD LİDERLERDE HİÇBİR BOK YOK!
|
İslamist ve sahte-devrimci/solcu kürd liderlerin kardeşi SALLAMA SEVİYOR!
Kürd gençlerini bu islamo-faşist işgalci türklerin (CHP'nin/İmamoglu'nun) mitinglerine kürd liderler dayak yemeleri için
MAHSUSEN gönderiyorlar. Bu pankart İstanbul Saraçhane türk-mitinginde (mart 2025) sallandı
Kürd gençlerinin işgalci-ırkçı islamo-faşist türklerce darp edilip dövülmelerini kürd liderler BİLEREK teşvik ediyor!
Gençler artık bağımsızlık karşıtı bu hain liderlere karşı durmanın zamanı çoktan gelmiştir!
SAHTE KARDEŞLİK YALANLARI VE KÜRD HALKINA KURULAN TUZAKLAR 26.03.2025 |
EURO-ISLAM ÄR DÖDSFÖDD: EUROPAS LIBERAL ISLAM PROJECT SKET SIG ORDENTLIGT - Så är det om Vetenskapsakademien delar ut Nobelpris på politiska premisser och belönar människor som egentligen INTE är några vetenskapsmän. EU trodde att man skulle vinna islamistiska Turkiet och därför gynnar man och favoriserar denna fascistiska skitstaten så här dramatiskt. Det förstår man varför. Turkiet är i själva verket en europeisk innovation. Men.. TURKEN, fascisten, nobelpristagaren i kemi (2015): AZIZ SANCAR gav sitt nobelpris till sin idol islamo-fascisten Erdogan..
Üç uç tip insan!
''Arsız güçlü olunca, haklı suçlu olurmuş''. Konfüçyüs
İşte böyle yavuz hırsız çapulcu türk işgalci islamistler kürdlere terörist diyor.
Asıl teröristler kendini böylece gizlimeye çalışıyor ama yaptıkları terör suçları ortada duruyor
Malbateke ewrûpî li Kurdistan'ê dijî ..
Yek gulan - Yek gulan - Cejna karker û xebatkaran
İŞGALCİ-IRKÇI İSLAMO-FAŞİST TÜRKLRİN türk-tv EKRANLARINDA KULLANDIKLARI
SARI SAÇLI MAVİ GÖZLÜ UNSURLAR = YUNAN KILIÇ ARTIKLARI DEVŞİRMELER
-- Ki bu devşirme SOYSUZLARDAN bazıları türkten daha çok türk olmuş bir şekilde kürd halkına saldırmaktadır
Blonde Hair & Greek DNA in Turkey: A Curious Connection?
These maps provide an interesting perspective on genetic and phenotypic traits in Turkey. The top map illustrates the percentage of people with blonde hair across different regions, while the bottom map suggests the distribution of Greek DNA within the country.
A notable pattern emerges: the western coastal regions, historically home to significant Greek populations, show higher percentages of Greek DNA and a somewhat higher prevalence of lighter hair. Could this be a remnant of centuries of Greek influence in Anatolia?
Source: Click here
Secular-Democratic Kurds contrary ISLAMO-FASCIST TURKS-ARABS & PERSIAN ISLAMIST STATES
İşgalci, islamo-faşit türklerin PİÇ BABASI ATATÜRK ve ÖĞRENCİSİ HİTLER
Hitler Nazi generallerine hitaben yaptığı bir nutukta şöyle demişti: ''Benim ustam İl Duçe'^dir (Musolini) ama onun da ustası
Mustafa Kemal'dir. Bu mavi gözlü lider bana nasyonalizmin ne olduğunu çok iyi öğretmiştir.''
“Hitler'in Selanikli'yi "hocası" olarak kabul ettiği bir isnat yada yakıştırma olmayıp bizzat milyonlarca insanın
yaşamına kıymış bir insanlık suçlusunun kendi beyanıdır. Bu yanıyla kemalizm nazizme girizgah ve
mukaddimedir, diğer deyişle başlangıç hatta temeldir.”
KFD
Aziz Nesin
Gökdelen Yanılgısı: |
İŞGALCİNİN İYİ POLİS-KÖTÜ POLİS KLASİK OYUNU
LÎSTIKA DAGÎRKERAN A KLASÎKÎ: POLÎSÊ ÇAK-POLÎSÊ XIRAB
Gava koledarê neyarê bav û kalan destê xwe hema hinekî li ser serê koleyan bigerîne û bêje "wey guneko, tu çiqas guneh î' kole derhal sist dibin û li ser çokên van neyarên bav û kalan wisa xweş dirûnin!!
-- Lawo ma ne ev bûn ku keça dayika Taybet û dayika Teybet bi hev re kuştin li Cizîrê, Baxlera, Nisêbînê, Farqînê, Sûr'ê, Şirnexê, Vartoyê, Hezexê, Xoserê? Lawo ma qet şerm û fedî li pozê we nemaye?Gava koledarê neyarê bav û kalan destê xwe hema hinekî li ser serê koleyan bigerîne û bêje "wey guneko, tu çiqas guneh î' kole derhal sist dibin û li ser çokên van neyarên bav û kalan wisa xweş dirûnin!!
-- Lawo ma ne ev bûn ku keça dayika Taybet û dayika Teybet bi hev re kuştin? Lawo ma qet şerm û fedî li pozê we nemaye?
(İşgalci çocuk katili türk devleti’nin polisleri Şırnak’ta kürd çocuklarına şeker dağıtıyormuş!! Bu sömürgedeki “İYİ POLİS”..
Sonra Yavaş adında bir işgalci YAVŞAK ta bu “iyi polislere” kürd çocuklarına şeker verdiği için karşı çıkan KÖTÜ POLİS..
Oynadıkları bu klasik işgalci oyuna alkış çalan kürd aydınlarına ne demek lazım: bu işgalci oyunun hararetli seyirci ve hayranlarına..?)
Erdogan to Israel and Russia: Please don't fuck me!
ÇİN'in İLK UÇAN OTOMOBİLİ - 2025 Trump’ın yüksek gümrük vergileri, Çin ve diğer ülkelerin merkantil politikalar sonucu elde edecekleri hızlı büyüme ivmesiyle daha da fazla gelişmelerine yeni büyük imkanlar sunuyor. Trump’ın uyguladığı yüksek gümrük vergileri, küresel ticaret sisteminde belirleyici bir etki yaratmaktadır. ABD’nin yerli sanayiyi koruma amacıyla aldığı bu korumacı önlemler, ülkeler arasındaki ticari ilişkileri sarsarak uluslararası piyasalarda yeni dengelerin oluşmasına zemin hazırlamaktadır. Bu tür vergiler, hem ticaretin akışını hem de küresel ekonomik rekabeti yeniden şekillendiriyor. Özellikle Çin gibi ekonomik büyük güçler, kendilerine özgü merkantil stratejiler uygulayarak bu durumu avantajlarına çevirebilirler. Merkantilist yaklaşımlarla üretim ve ihracata ağırlık verilmesi, bu ülkelerin yerel piyasalarında ve küresel arenada hızla büyümesine olanak sağlayabilir. ABD’nin uyguladığı yüksek tarifeler, beklenenin aksine bu ülkelerin stratejik hamlelerini daha da güçlendirmekte ve onları rekabette daha aktif kılmaktadır. Bu çarpışan ekonomik politikalar, uluslararası ticarette paradoksal sonuçlar ortaya koyuyor. Bir yandan ABD, korumacı adımlarla yerli ekonomik çıkarlarını savunurken; diğer yandan Çin ve benzeri ülkeler, agresif merkantil stratejilerle dış piyasalarda üstünlük kurma yolunu gidecektir. Bu durum, yalnızca iki ülke arasındaki ticari ilişkileri değil, aynı zamanda global ticaret sisteminin genel işleyişini de büyük oranda etkileyecektir. Trump’ın yüksek gümrük vergilerinin, Çin ve diğer ülkelerin merkantil politikalarla elde ettiği hızlı gelişim ivmesiyle birleşmesi, küresel ekonomik dengenin hızla evrilmesine yardımcı olacaktır. Bu yeni rekabet ortamı, ülkelerin ulusal çıkarlarını korumak için benimsedikleri stratejilerin ne kadar farklı olabileceğini ortaya koyarken, uluslararası ticaretteki güç dengelerinin yeniden tartışılması gerekliliğini de gündeme getirmektedir. Ekonomi politikasının bu karmaşık yapısı, hem devletler hem de iş dünyası için dikkatlice analiz edilmesi gereken önemli bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. |
TARÎKATLAR - İSLAMCILIĞIN TOPLUM DERİNLİKLERİNDEKİ
SİYASİ ÖRGÜTLENMESİ
İslamcılık, kürd bireyinin beynini yiyip bitirmiştir. Bunlarda düşünücek kadar bir beyin kalmamıştır artık. İslamcılık, bireyin beynini bitirdikten sonra toplumun da beyin ve mantık gücü yok olmuştur. Herhangi bir virüs, vücudu tam ele geçirdikten sonra, vücudun bütün organlarını beyine karşı gelmeye, yani vücudun özbenliğine karşı gelmeye iter. Tıpkı İslamcılığın kürdlerin beynini tek tek ele geçirdikten sonra onları kürdlüğün özbenliği olan Kürdistan’a karşı gelmeye başlattığı gibi. Bugün Kürdistan’da en azılı türk-arap faşistlerinin kökeninin kürd olmasının en büyük nedeni işte budur: Beyni yok olmuş kürd bireyler… 1. Afganistan: Taliban Rejimi ve Toplumsal Geri GidişAfganistan, islamcı ideolojilerin bir toplumu nasıl geriye götürebileceğinin en çarpıcı örneklerinden biridir. Taliban rejimi, şeriat yasalarını en katı şekilde uygulayarak kadınların eğitimini, çalışma hayatını ve toplumsal rolünü tamamen yok etmiştir. 1996-2001 ve 2021'den sonra tekrar iktidara gelen Taliban, basın özgürlüğünü yok edip insan haklarını ihlal ederek afgan toplumunu uluslararası arenada izole bir konuma sürüklemiştir. 2. İran: Şeriat Rejimi Altında Cinayet, İşkence, Baskı ve Sansür1979'da gerçekleşen İran Devrimi ile birlikte ülke, radikal islamcı bir rejim altına girdi. O günden bu yana kadın hakları sistematik olarak kısıtlanmış, basın üzerinde ağır bir sansür uygulanmış ve muhalefet baskı altında tutulmuştur. Özellikle 2022'de Jîna Mahsa Amini'nin katledilmesi sonrası patlak veren protestolar, islamcı rejimin bireysel özgürlükleri yok ettiğini ve toplumu sindirdiğini gözler önüne sermiştir. İran'ın Hizbullah ve Haşd-Şabi terörist örgütlenmeleri 3. Pakistan: Radikal Gruplar ve Devlet Yapısına EtkileriPakistan, 1980'lerden itibaren radikal İslamcı grupların devlet yapısını etkilemesiyle büyük bir toplumsal gerileme yaşamıştır. Medreselerin artışı, çocukların bilimsel eğitim yerine dini ağırlıklı bir öğretime maruz kalmasına neden olmuş, kadın hakları ve azınlıkların hakları gündemden düşmüştür. Ülkedeki radikal gruplar, zaman zaman devlet içinde paralel bir güce dönüşerek toplumu daha da kutuplaştırmıştır. 4. Nijerya: Boko Haram ve Terörün Toplumsal SonuçlarıNijerya, İslamcı terör örgütü Boko Haram'la uzun yıllardır süren bir savaş içerisindedir. Boko Haram, eğitime, kadın haklarına ve modern yaşam biçimine düşmanlığıyla bilinir. Binlerce insanın ölmesine ve milyonlarca kişinin yerinden edilmesine neden olan bu grup, İslamcı ideolojilerin ne kadar yıkıcı olabileceğini göstermektedir. 5. Suudi Arabistan: Petro-Dolar Destekli VahhabizmSuudi Arabistan, İslamcılığın finansörlerinden biri olarak şeriat yasalarını katı bir şekilde uygulayan bir devlet modelidir. Uzun yıllar boyunca vahhabi ideolojisini yayan ülke, radikal gruplara dolaylı destek vererek İslamcı akımların yayılmasında büyük bir rol oynamıştır. Kadın haklarının uzun yıllar boyunca yok sayılması, sanat ve düşünce özgürlüğünün bastırılması bu rejimin en belirgin özelliklerindendir. Bu Batı'nın suni peyk ülkelerindeki islamist örgütlenmeler, bu devletlerin kontrollü terör faaliyetlerinde taşeron olarak kürd halkının özgürlük mücadelesine karşı kullanılıyor. Bu terör örgütlenmelerine insan malzemesi işte bu tarikatlardan aktarılmaktadır. Kürdistan'da 1990'lı yıllarda işgalci türk devleti tarafından desteklenen Hizbullah, kürd entelektüelleri hedef alarak binlerce faili meçhul cinayet denilen aslında faili BELLİ cinayetlere imza atmıştır. İşgalci türk devletinin istihbarat ve güvenlik gücü MİT desteğiyle hareket eden bu yapı, aydınları ve insan hakları savunucularını devletin istediği şekilde susturma amacıyla bu cinayetleri işgalci devlet için işlemiştir.. |
Shocking narcissist behavior against a leader under attack!
At a time when solidarity and support should be the natural response, narcissistic outbursts and self-serving agendas stand as a grim example of a lack of empathy and statesmanship.
It is both remarkable and deeply troubling to witness narcissistic behavior directed at a leader who is fighting for his nation’s survival. To respond to such a leader with arrogance, self-importance, or obvious disrespect is not only distasteful but also an insult to the entire population suffering from the horrors of war.
Volodymyr Zelenskyj and Ukraine has shown incredible strength, and the world must never look away from their struggle. All honor and deepest respect to Zelenskyj and the Ukrainian people, who fight every day for democracy, justice, and the future of their nation.
—- Slava Ukraini!
BEN BU KÜRDLERLE ONUR DUYUYORUM İşte ben bunlara kürd diyorum ve ben bu kürdlerden GURUR duyuyorum. Kafasına her gün kürd kafası kesen işgalci-islamist EREB cemedanisi takan ve aynı zamanda ben kürdüm diyenleri hala anlamamışımdır. Kafasına EREB cemedanisi takanlardan anladığım tek şey bunların kürd eğemenliği (bağımsızlığı) için hiçbir şey yapmadıklarıdır. Kürd kimliğini onurla taşıyan, KÜRD DEVLETLEŞME DAVASINA, tarihine, kültürüne, diline ve bayrağına sahip çıkan herkes benim gözümde gerçek bir kürddür. Yukarıda sayılan bu hedeflerin sadık izleyicileri olmak sadece pratikte ispatlanır. Çünkü lafla hiçbir zaman bu hedeflere ulaşılamaz. Kürd bağımsızlığı ve özgürlüğü için mücadele eden ve HAYATIN HER ALANINDA asimilasyona karşı duran her birey, bu onurlu halkın bir parçasıdır. Buna karşın, kafasına her gün kürd kafası kesen işgalci-islamist ereb cemedanisi takanlar, kürd kimliğine ve bağımsızlığına hizmet etmek yerine, tarih boyunca kürd halkına baskı uygulayan zihniyetin bir parçası olmayı tercih etmektedirler. Kürd halkının değerlerini korumak yerine, asimilasyonu ve boyun eğmeyi seçen bu zihniyet, ancak düşmanın işini kolaylaştırır. Kafasına ereb cemedanisi takanlardan anladığım tek şey, bunların kürd bağımsızlığı için hiçbir şey yapmadıklarıdır. Onlar, tarih boyunca süregelen baskılara karşı sessiz kalan, hatta bazen bu baskıyı meşrulaştıran bir duruş sergilemektedirler. Oysa kürd halkı, bağımsızlığını ve özgürlüğünü kazanmak ve kendi geleceğini belirlemek için birlik olmalıdır. Tarih, eğemenliğini (onurunu), kimliğini, kültürünü, haklarını savunanların kazandığını defalarca göstermiştir. Bugün de gerçek kürdler, bu bilinçle hareket etmeli ve halkının bağımsızlığı için mücadeleyi sürdürmelidir. Goran Candan |
Den i Turkiet fängslade svenska journalisten Joakim Medin
Brev från BURKISKT fängelse:
"Journalistik är inte ett brott, inte i något land.
Joakim Medin
Silivrifängelset
1 April 2025"
Ünlü astrolog Kassandra
Mutlaka OLMALI!!
First personal assistant (2018) Chloe
İlk şahsi asistan/yardımcı (2018) Chloe
YENİ VAROLUŞ 07.04.2025 |
Arif Dogan û Xapo
Xapo'nun qoyınlari uli: Apouvvvvvv
Türkiye neresidir? Hele sen önce onu bi anlat/göster bakalım!
Kürdler tarih sahnesindeyken türk adı daha yoktu ortada.
İşgalci türk! KÜRDİSTAN'DAN DEFOL!
Dünyanın en mücrimi Hitler atanızın (Ataturk) öğrencisi
İşgalci islamo-faşistlerden ancak böyle ''adam'' çıkar.
ISLAMO-FASCIST TURKS
Kürd liderler, bu işgalcileri karşılarına almak istemedikleri için, bu işgalcilere karşı savaşmak istemedikleri için demekki bunlarla birdir.
-- Gösterebilir misiniz? Sadece bir kürd lideri gösterin ki bu işgalcileri böyle karşısına almış olsun?
Kürd liderlerin hepsi bunların boklu kıçına yamanmak için sıraya girmiş değil midir?
Kendi kendimizi kandırıp kendi ulvi mefkurelerimizi kirletmeyelim!
----- Mevcut BÜTÜN kürd liderler, bağımsızlık için savaşmayarak ve hatta bağımsızlığa gerek yoktur diyerek
kürd ve Kürdistan bağımsızlığı karşıtı olan işgalci türklerin has UŞAKLARIDIR.
TARAFSIZLIK SUÇ ORTAKLIĞIDIR -- Zulme sessiz kalmanin ağır manevi ve maddi bedeli Dante: ”Cehennemin en karanlık ve ücra köşeleri, buhran zamanlarında tarafsız kalanlara ayrılmıştır.” Aktaran: Tuna Mengiser Tuna, desene isveçliler çoktan oraların yolunu tuttu bile! Ve görünen o ki, zulüm ve haksızlıklar karşısında sessiz kalan bizimkiler gibi niceleri de peşlerinden gidecek. Çok teşekkür ederim böyle önemli bir konuya parmak bastığın için! Aslında, bu konuda tiksindirici bir egoist tavır sergileyebilenler yalnızca İsveçliler ve kürdler değil; neredeyse dünyanın her halkında bu tür eğilimler görmek mümkündür. Hitler’in ‘Kitleler ahmaktır’ sözü boşuna değil. Bizim toplumumuzda da benzer bir bakış açısını, Rızgari gençlik hareketinin önde gelen isimlerinden erganili Şef Remo’nun şu sözlerinde buluyoruz: ‘Halkımız inek gibidir; ipini hangi tarafa çeksen o tarafa gider.’ Ne yazık ki, kitlelerin muhakeme gücü çoğu zaman sınırlıdır ve karşı çıkmadıkları belaların eninde sonunda kendi kapılarını da çalacağını öngöremezler. Harika ve düşündürücü bir alıntı seçmişsin. Dante’nin sözü yüzyıllar öncesinden bugüne ışık tutmaya devam ediyor. Şimdi bu düşüncelerin de eşliğinde bazı tanınmış düşünürlerin, liderlerin ve yazarların konuyla ilgili sözlerine de bir bakalım. Dante Alighieri’nin İlahi Komedya’sında geçen bu söz, ahlaki tarafsızlığın ve pasifliğin en ağır şekilde eleştirildiği örneklerden biridir. “Cehennemin en karanlık köşeleri” ifadesi, sadece fiziksel değil, aynı zamanda manevi bir karanlığı simgeler. Zor zamanlarda, özellikle de zulüm, adaletsizlik ve baskının hüküm sürdüğü anlarda sessiz kalmak, sadece bir tercih değil; bir duruşsuzluktur. Bu duruşsuzluk, tarih boyunca birçok trajedinin ve toplumsal çöküşün zeminini hazırlamıştır. Albert Einstein bir keresinde şöyle demiştir: “Dünyanın tehlikeli bir yer olmasının nedeni, kötü olanların yaptığı şeyler değil; iyi olanların hiçbir şey yapmamasıdır.” Bu söz, Dante’nin yüzyıllar önce işaret ettiği noktayı adeta özetler. Zira kötülük, yalnızca yapanın değil; görüp de ses çıkarmayanın omuzlarına da yüklenir. Sessizlik, çoğu zaman suç ortaklığının en görünmez ama en etkili biçimidir. Bu bağlamda, tarafsızlık politikalarıyla tanınan İsveç’in bireyleri ve toplumu, birçok toplumsal ve siyasal konuda liberal ve tarafsız bir duruş sergilemektedir. Ancak günümüzde yaşanan bazı etik ve insani krizlerde, bu tutumları nedeniyle eleştirilere maruz kalabilmektedirler. Oysa İsveç, geçmişte dünyanın neresinde bir adaletsizlik varsa hemen oraya dikkat çekiyordu. Nitekim, dönemin İsveç Başbakanı Olof Palme, 12 Ağustos 1980’de Aftonbladet gazetesinde yayımlanan röportajında kürdler hakkında şunları söylemişti: “Eğer İngilizlerde zerre kadar bir vicdan olsaydı, bugün güneşin altında bayrağı dalgalanan bağımsız bir kürd devleti de olacaktı”. Tarihte birçok toplu kıyımın, etnik temizliğin ve soykırımın yaşandığı süreçlerde, sessiz kalan uluslar ve bireyler bu “tarafsızlık” ilkesinin ardına sığınmıştır. Elie Wiesel, Holokost’tan sağ kurtulmuş Nobel Barış Ödüllü yazar, şöyle demiştir: “Tarafsızlık zalimi güçlendirir, kurbanı asla.” Wiesel’in bu sözü, özellikle modern zamanlarda, Orta Doğu’dan Afrika’ya kadar birçok coğrafyada yaşanan insan hakları ihlallerine göz yuman toplumlar için bir ayna niteliğindedir. Sessiz kalmak, bir tercih gibi görünse de, çoğu zaman birer suça ortaklık haline dönüşebilir. Martin Luther King Jr. da benzer şekilde bu konuyu şöyle dile getirmiştir: “Sonunda düşmanlarımızın sözlerini değil, dostlarımızın sessizliğini hatırlayacağız.” Bu söz, bireysel düzeyde bile sessizliğin nasıl derin izler bıraktığını anlatır. Sessiz kalan dost, zulüm altındaki biri için yalnızlık hissini katbekat arttırır. Ve toplumlar bu tür sessizliklerle örüldükçe, kötülük daha da kök salar, normalleşir ve yaygınlaşır. Dante’nin sözü yalnızca bir edebi imge değil; aynı zamanda vicdani bir çağrıdır. Bu çağrı, her dönemde, her bireyin önünde duran bir sorumluluğu hatırlatır: “Tarafını seç.” Haksızlık karşısında susanlar, sadece mağdurların değil; insanlığın da yarınını karartanlardır. Tarafsızlık çoğu zaman konforun kılıfıdır; ama ahlaki cesaret, bu konforu terk edebilenlerde hayat bulur. Goran Candan |
Mı nıya qulla Cumhûriyeta Îslamê ya Îranê !!
BRAKING: Senior Israeli official: "The readiness for a combined Israeli-US strike on Iran is a matter of minutes from a final decision." Trump has surrounded Iran with an unprecedented offensive force, the likes of which have never been seen before. 04.04.2025
Hangi dine inanıyorsan inan!
Turkiska demokrater = Modernklädda kannibaler -- Lita aldrig på dessa rasistiska, chauvinistiska och reaktionära bastarder! --- Kurdisk Strategi: Mellan Två Fiender Låt er inte luras av illusionen att Ekrem İmamoglu och hans parti Republikanska folkpartiet (CHP), som utger sig för att vara demokrater och till och med socialdemokrater, skulle vara bättre än Erdogan! Glöm inte att det var denna rasistiska och chauvinistiska ideologi som på 1920-talet fyllde lador med oskyldiga kurdiska bönder och brände dem levande. Denna ideologi bars av Mustafa Kemal Ataturk och hans så kallade socialdemokratiska parti, Republikanernas folkpartiet-CHP. Tusentals kurdiska ledare och intellektuella hängdes, och deras gravplatser har fortfarande inte avslöjats för deras anhöriga. Det är återigen denna islamo-fascistiska turkiska ledare och hans parti CHP som ligger bakom detta. Hundra år har gått, men deras inställning till det kurdiska folket har inte förändrats. Att de inte har sagt ett ord om utnämningarna av tvångsförvaltare i Diyarbekir, Mêrdîn och Wan visar att ingenting har förändrats. Jämfört med dessa, är den islamistiska diktatorn Erdoğan mindre skadlig för kurder. Medan Erdogan har förtryckt och dödat kurder i 23 år, har CHP gjort det sedan 1923. Om dessa modernklädda, slipsbärande falska vänstermän kommer till makten, kan vi vara säkra på att de kommer att förtrycka det kurdiska folket ännu mer än Erdogan. För kurder är det ena värre än det andra. Därför är det mest rimliga att inte stödja någon av dem. Socialfascistiska turkiska vänstern, representerad av CHP och Ekrem İmamoglu, är så fientlig mot kurdiska folket att de får Erdogan att framstå som mild i jämförelse. İmamoglus stolthet över att vara en ideologisk arvtagare – och till och med den biologiska ättlingen – till Ataturks officer Topal Osman är ett tydligt bevis på hans fientlighet mot kurder. Topal Osman var en blodtörstig ockupationssoldat och massmördare som slaktade tusentals kurder under Kocgiri-upproret 1921 och Diyarbekirs uppror 1925. Ekrem İmamoglus beslut att ge en tavla av Ataturk till kommunledningen i Diyarbekir under sitt besök där är också djupt symboliskt. Hans budskap till det kurdiska folket var tydligt: "Vi har inte förändrats!" Även om deras ideologi idag bär en modern mask, är den i grunden densamma: ett förnekande av kurdernas existens, identitet och rättigheter. Om Erdogan faller, innebär det att CHP och andra rasistiska kemalistiska turkiska vänstergrupper kommer till makten. Politiskt sett, om man inte har en chans att ta makten själv, blir det en strategisk nödvändighet att tillämpa principen om "det mindre onda". Det betyder att man, av två fiender, taktiskt accepterar den som är minst farlig eller mest rationell. Men detta innebär inte att man stöder den. Det handlar om att identifiera det minst skadliga alternativet och anpassa sin strategi därefter. Om man inte har styrkan att besegra sina fiender direkt, måste man spela ut dem mot varandra och försvaga båda sidor. När man stöder den svagare fienden, måste man samtidigt förhindra att den starkare fienden krossas helt, eftersom den svagare sidan, när den vinner, kommer att vända sig DIREKT mot dig. För att sammanfatta: Man måste tillämpa en balanspolitik för att säkerställa att ens två fiender inte utplånar varandra helt. Politik har ingen plats för sentimentalitet; den som agerar känslomässigt förlorar, och historien är fylld med exempel på detta. Goran Candan |
Yüksek Gökdelenler ve İnsan Güvenliği
29.30.03.2025
|
Öncelikle sen haddini bileceksin, eroin tüccarı ereb qızi Pervin Buldook!
Aha ji we re! Mr Ker Colani Ahmed Şerîa
Serokên kurda naxwazin xwe ji van keran xilas bikin!!!
Frihetens illusion och verklighet: Vad Penrose-triangeln lär oss om kampen mot tyranni
Penrose-triangeln
Tankar om den illusionistiska Penrose-triangeln och kampen för frihet, jämlikhet och demokrati i en värld av globala frihetspassioner och förtryck:
.
--- Tyranni faller, men friheten består! |
HEMÛ serokekan man XAÎN in!
(BÜTÜN liderlerimiz HAİN'dir)
ÇÖZÜM - MÖZÜM YOK!
Kürd ulusal egemenlik imkanının imhası çözüm olarak dayatılıyor!
İşgalci islamist Türkiye’nin kürdlerin hayrına olacak kürdlere sunacağı hiçbir bir çözümü YOKTUR. Bunu her kürd bir kere kafasının içine İYİCE SOKSUN. İşgalci islamist Türkiye’nin kürdlere öngördüğü ve herzaman öngöreceği çözüm BUDUR, başka bir çözümü YOKTUR.
Çünkü işgalci islamist türk devletinin tarihsel ve mevcut politikaları kürdün ulusal haklarını tanımak ve onlara adil bir çözüm sunmak yerine, asimilasyon, baskı, inkar ve imha üzerine kuruludur. Bu gerçek, sadece geçmişteki uygulamalardan değil, günümüzde de devam eden askeri operasyonlar, siyasi baskılar ve kültürel hakların sistematik olarak engellenmesinden anlaşılmaktadır.
Kürdlere sunulan her sözde “çözüm”, özünde ya teslimiyeti ya da kontrol altına almayı amaçlamaktadır. Bu yüzden, kürd halkının geleceğini belirleyecek gerçek çözüm, işgalci Türkiye’nin sunduğu seçenekler içinde değil, kürdlerin kendi siyasi iradesi ve mücadelesinde yatmaktadır. Unutulmamalıdır ki, özgürlük ve haklar mücadele ile kazanılır, karşı tarafın lütfuyla değil.
Goran Candan
Good Bye Öcalan!
Nizamettin Aric
Bi xwe dikire - bi xwe dibire
Şer lazim be şer - aştî lazim be aştî
Dewleta dagîrker û nokerên wê yên NE-KURD li ser navê kurda dîsan DILÎZIN
Lê tawan (sûc) ne ya wan e - Sûc sûcê serokên xaîn ên kurda ye.
Again, again, and again
Till you GAIN.
—- This is also my measure:
Never give up till Victory.
Every setback is a lesson, every struggle a step—
Rise, push forward, and claim what’s yours.
Agit Kayabel - Kıtalararası Box şampiyonu 2025 Kurdistan
Agit Kayabel - Kıtalararası Box şampiyonu 2025 Kurdistan
Agit Kayabel - Kıtalararası Box şampiyonu 2025 Kurdistan
Agit Kayabel - Kıtalararası Box şampiyonu 2025 Kurdistan
Babası kürd katliamcısı birini kürd oylarıyla türk meclisine taşıdılar!!
Kadri Ahmet Kürkçü 1925 Amed ve Koçgiri katliamını yapan ve Şeyh Said ve silah arkadaşlarını astıran katliamcı.
Oğlu Enver Kürkçü, Ankara MİT daire başkanı,
Torunu Ertuğrul kürkçü HDP milletvekili ve bu kimlikle Avrupa Konseyi parlamenterler meclisi üyesi olarak “Kürtleri temsil ediyor''.
Xapo hareketi, kürd potansiyel ve enerjisini Kemalizm'e ve işgalci türklük devleti'ne ye tükettirme hareketidir.
Sonra Deniz Gezmiş'in arkadaşı Yusuf Küpeli bizzat bana Stockholm'de birgün söylediği gibi: Deniz, Mahir ve Yusuf direnirken
bu zat direniş noktasını polise deşifre ediyor ve kendisi de bir kümese girip saklanıyor. ''Bunu da teröristlerle beraber yakaladık'' diye yalandan
götürüp hapse atıyorlar.
SALSA ES UNA REVOLUCIÓN UNIVERSAL SALSA IS A UNIVERSAL REVOLUTION Make Salsa - Not War!! |
HEMÛ serokekan man XAÎN in!
(BÜTÜN liderlerimiz HAİN'dir)
Islamist Alî Bapîr hevxebatkarê dewleta dagîrker ê Iraqê
Me ji destpêkê ev xiyanet dîtibû, gotibû
''Colani takımıyla varıldığı söylenen "antlaşma" kürtler namına statüsüz köleliği ve ülkesinin bölünmesini tasdik ve tescilden başka hiçbir şey değildir. İmzalayanı bağlar ama kürtleri bağlamaz. Seçilmemiş ve milletçe yetkilendirilmemiş hiçbir ferdin ve grubun kürtleri temsile yetkili olmadığı ve olamayacağı yine antlaşmanın her iki ayağında üzerinden atlanmaması gereken bir başka mania. Hal böyleyken kürtlerde yüksek atlama heveslisi çok ve herkes "rekortmeni" güzelleme havalarında.'' KFD |
UTANÇLARIN EN BÜYÜKLERİNDEN: KENDİ İŞKENCECİSİNİN OCAĞINI İŞLETMEK - KENDİ KATİLİNİN ÇARKINI DÖNDÜRMEK --- İşgalci-islamist, katil türk, arap ve fars devletine başkanlık ve başbakanlık yapan işbirlikçi ulusal – inkarcı kürdler
Bunların başında Mam Celal Talabani gelir. Irak cumhurbaşkanı oldu ama kürd ve Kürdistan bağımsızlığına en küçük bir katkısı olmadı - tam tersi bir katkısı oldu. işgalci, islamist ıraklı arap milliyetçileri tarafından sokakta katledilen Irak'ta 1958 yılında bir darbeyle iktidarı ele geçirmiş olan, general Abdulkerim Kasım da bir kürd idi. Sonra işgalci-islamist Türkiye'nin cumhurbaşkanlığını yapmış, ama kürd benliğini gizlemiş olan Cevdet Sunay ve benzeri cahş'lar türünden kürd ulusal hainleri çok vardır Kuzey Kürdistan'da. En son olarak da Selahattin Demirtaş bu adi ve pis göreve soyundu ama seçilmedi. Zaten seçilmezdi de. Bunlar, kendi amelleri ulusal hainlik gibi pis bir göreve, kendi işgalcisinin, kendi işkencecisinin en baş hizmetkarlığını yapmaya koyulan işbirlikçi hainlerdir. Doğu Kürdistan'da da benzeri birkaç ulusal hain vardır; bunlardan en sonuncusunun (2023) adı: İbrahim Reisi'dir. İşbirlikçi ulusal hainlerin, kendi halklarına karşı işledikleri ihanetin derinliği, Kürdistan'daki tarihsel dinamiklere de etki etmiştir. Bu kişiler, yalnızca kendi halkının ve ülkesinin değil, aynı zamanda özgürlük, bağımsızlık ve hak mücadelesinin de düşmanıdırlar. İşgalci devletlerle işbirliği yapmak, yalnızca fiziksel bir ihanetle kalmaz, aynı zamanda kültürel, psikolojik ve sosyal bir yıkımın da temellerini atar. Özellikle kürdlerin tarihsel olarak büyük bir sömürgeci baskıya uğradıkları coğrafyalarda, bu tür hainler çok tehlikeli bir rol oynamaktadır. Kürdlerin bağımsızlık ve kimlik mücadelesi, kendi topraklarında özgür ve bağımsız bir yaşam kurma isteği, her zaman bu tür işbirlikçiler tarafından engellenmeye çalışılmıştır. Oysa bir halkın en temel hakkı, kendi kaderini tayin etme hakkıdır. İşbirlikçi kürdlerin bu hakka karşı olan tutumları, halklarını bir yanda sürekli baskı altında bırakırken, diğer yanda da devletlerarası ilişkilerde kendi halklarının çıkarlarını savunmaktan kaçınmalarına neden olmuştur. Bu tür hainlerin varlığı, sadece bir halkı değil, tüm bölgeyi etkilemiştir. Zira, bu tür işbirlikçi lider ve siyasetçiler, gerçek bağımsızlık mücadelesinin önündeki en büyük engellerden biridir. Her ne kadar kendi çıkarları için bazı geçici kazanımlar elde etmiş olsalar da, tarih sonunda her zaman haklının ve özgürlük mücadelesinin zaferini yazmıştır. Irak’tan Suriye’ye, Türkiye’den İran’a kadar geniş bir coğrafyada, kürd halkının tarihsel mücadelesi ve bu mücadelenin önündeki engeller, bölgedeki siyasi denklemleri şekillendiren en önemli faktörlerden biridir. Bu bağlamda, işbirlikçi kürdlerin yapmış olduğu ihanetlerin toplumsal hafızada yaratacağı olumsuz etkiler, nesiller boyunca devam edebilir. Bu durum, sadece bir halkın onurunu zedelemekle kalmaz, aynı zamanda bölgesel istikrarı da tehlikeye atar. Sonuç olarak, işbirlikçi ulusal hainlerin siyasetindeki çürümüşlük ve kendi halklarının çıkarlarını hiçe sayma eğilimleri, tüm Kürdistan parçalarının geleceğini olumsuz etkileyen ciddi bir sorundur. Ancak tarih, nihayetinde her zaman gerçeği ve haklıyı ortaya çıkarır. Bu tür ihanete uğramış halklar ve en başında da mazlum kürd halkı bir gün kendi özgürlüğünü mutlaka kazanacaktır ve bu karanlık dönemi geride bırakacaklardır. Bunlar da Suriye’nin kürd devlet başkanları ve başbakanlarıdır: Bir yurtsever kürdün haklı yorumu şöyle: 'Bu kadar çok başbakan ve devlet başkanlığı yapmış bunca mürekkep yalamış kürd politikacının ülkesinde kürdlerin kimliğinin dahi olmaması çok garip''. Bunun tek bir sebebi ve hikmeti vardır: kürd liderlerin ulusal ihaneti:
|
HEMÛ serokekan man XAÎN in!
(BÜTÜN liderlerimiz HAİN'dir)
Game Over
Shalom Khamanei!!!
SPAS ÎSRAÎL!!!!
No one is more hated than he who speaks the truth.
Ji kesekî wisa pir nayê nefretkirin, ji bilî ew kesê ku rastiyê dibêje
(Biborin bi TIRREKÎ: Gerçeği söyleyenden daha çok nefret edilen kimse yoktur.)
EFLATÛN
Ker û pezên Xapo