BABÎL
Şaristaniyeke Mezopotamî Ye
Babîl û Asûr 2 welatên ji hev cuda ne
Babil ve Asur birbirinden ayrı iki ülke

Home  |  Destpêk  |  Ana Sayfa

 

MEZOPOTAMYA'DA KASİTLER'DEN SONRA BÜTÜN İLMİ BULUŞLAR BABİL & SÜMER'E AİTTİR
ANTİK ÇAĞIN İŞGALCİ/FETİHÇİ ARAPLARI & TÜRKLERİ OLAN KÖLECİ ASURLULAR İSE
BU EMEKDAR KAVİMLERİ KÖLELEŞTİREREK ONLARIN EMEKLERİNİ KENDİ ADLARINA YAZDILAR


Hiçbir medenî-ilmî buluş tarihte asurluların değildir. Üretici olmayan avcı, talancı asurlular, üretici olan yerleşik medeni kavimleri ÇOCUKLARIYLA BİRLİKTE topyekün esir alarak köleleştirip
kendileri için çalıştırırlardı. Düşünün köleci barbar olan bir kavim hiç medeni olabilir mi? Örneğin urartu'ların üzerinde yaklaşık bir asır köleci efendiler olarak hükmettiler. Asurlular aslında köleci olmakla nam yapmış barbar bir tarihi kavimdir. Tarihte köleci asurluların, arapların ve türklerin yaptığı, bereketli topraklar üzerinde yaşayan üretken kavimleri, halkları köleleştirip onların bilgi ve tekniklerini kullanarak bu halkları sömürgeleştirmekti.

Üretmeyen, avcı ve talancı, köleci asurluların kürdlere düşmanlıkları; üretici, yerleşik ve mamur bir coğrafyada yaşayan kürdlerin, medeniyet kurucusu kürdlerin ürünlerine ve bereketli topraklarına göz koymalarından kaynaklanan br düşmanlıktı. Yoksa insanlar arasında hiçbir düşmanlık irsi olan bir düşmanlık değildir.

İngiliz asurlog Sir Henry Layard ve diğer avrupalı asurologlar, salt bu halkın modern dönemde müslüman değil hıristiyan olmasından hareket ederek, bunların tarihlerini pohpolayıp, doğru olamayan yanlış bilgilerle süsleyip son derece popülerleştirmişlerdir. Bu dönemin tarihçileri, insanları, kavimleri ancak hıristiyan olduklarında medeni sayarlardı. Özellikle de müslüman türklerin barbarlıkları yüzünden, BÜTÜN müslüman kavimleri aynı kefeye koyarak hepsini barbar olarak sınıflandırırlardı.

 

Dîroknasê navdar Joseph Bonomi: "Kurd avakerê şaristaniyê ne. Ne tenê Medya, Mîtanî, Hûrî, Kurd her wiha efendiyên Babîlê jî bûn", 1839

Den berömde historikern Joseph Bonomi: "Kurderna är civilisationsbyggare. Inte bara mederna, mitanerna, hurriterna, utan de var även Babyloniens herrar ", 1839

The famous historian Joseph Bonomi: "The Kurds are builders of civilization. Not only the Medes, the Mitanians, the Hurites, but they were also the rulers of Babylon", 1839

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Telara Babîlê - Babîl Kulesi

Entire Middle East and Babylon was Jewish and Kurdish. Caucasus, Zagros and Taurus mountainous regions are = Kurdish which is called: GORDIONOROS(us), which means montainious areas (Corduenes = Cardukia = Kurdistan).
The expansionist and hegemonist Arabs took over all these areas with a religious masked Primitive Ideology: (islamism). First they tog over the Penisula from the Jewish people and short after entire the Middle East!
Babylon was a Jewish civilization and rulled by the Jews. Babylon became attacked by many slave-owning peoples and its people became enslaved by these originaly NON-PRODUCER BARBARIAN NOMADS.

 

 

 

 

Babil Kulesi:
Antik Tablet Multitides tarafından yapılan yapıyı Mezopotamya yapısını açıklıyor.
Bu da Babil kulesinin kaltılarının yada görenlerin tabiri ile aktarımını yansıtmaktadır.
Mızraklı Babil askerine dikkat. Kürd askerlerinin heposi mızrak taşyıordu.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

M.Ö 605, Karkamış Savaşı

Mısır - Asur ittifakı Babil ve Med (Kürd) ittifakıyla Karkamış savaşında karşı karşıya geldiler. Mısır ve Asur orduları savaşta yenildiler.
Kürdlere tarihte 'Babil'in efendileri' de denilmektedir.

Siyaksares ve II Nebukadnezar büyük zafer kazandılar.

Görsel: Hutchinson'un 'Ulusların Hikayesi' isimli çalışmasından...

“Kürdler, Kürdistan dağlarında antik Ninova ve Medya arasında yaşayan dayanıklı bir millettir.
Kürdlerin, Babil’in efendileri olduğu düşünülüyor.”

Joseph Bonomi the Younger (1796-1878)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Did you know?
That the city of Babylon in Mesopotamia was the largest city in the ancient world, with an area 5 times the size of Athens.
It was surrounded by two huge walls that were considered one of the Seven Wonders of the World for the greatness of appearance and beauty of appearance
In spite of the great hostility of the children of Israel to her, the Jewish holy books did not conceal her greatness and beauty
Where the Prophet Jeremiah said about it Babylon is a cup of gold by the hand of the Lord, he made the earth drunk.

The Jews were one of the largest ethnic groups in Mesopotamia until the spread of Islam in the 6th century. The entire Arabian peninsula today known as Saudi Arabia and Yemen belonged to the Jewish people. If Islam did not come then, humanity would have been so advanced that it was interstellar travel in the present. Islam's Arab chauvinistic and nationalist intolerance of civilization caused many scientific knowledge to go to waste. For example, the Islamic Caliph's order to burn millions of books in the ancient Alexandria library in Egypt, Amida and Meya Farqin in Kurdistan and Tizbon in Persia.

Source
An introduction to the history of ancient civilizations
Taha Baqer / Pages 618 and 621

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

A clay tablet dating back to the reign of the Babylonian King Kara-Yendash II.
Karindash, one of the most prominent rulers of the Kassite Dynasty, ruled at the end of the fifteenth century BC. An inscription on a tablet detailing the construction works calls him “The Mighty King, King of Babylon, King of Sumer and Akkad, King of the Kassites, King of Kardonia.”

 

Babil Kralı II. Kara-Yendash'ın saltanatına tarihlenen bir kil tablet.
Kassite hanedanının en önde gelen hükümdarlarından biri olan Karindash,
MÖ 15. yüzyılın sonunda hüküm sürdü.
Bir tabletin üzerindeki inşaat işlerini detaylandıran bir yazıtta ona “Güçlü Kral, Babil Kralı, Sümer Kralı ve Akkad, Kassit Kralı, Kardonia Kralı” denir.
Bu Akad tabletinde Kardonia ismi net olarak geçer kürdlerin vatanı geçer.

 

 

 

 

 

 

 

 

"Kürd kelimesi 'Guti'den gelmektedir. Kürdler binlerce yıldır Ortadoğu'da yaşayan arap olmayan bir millettir. Babili fetheden Gutiler, Kürdlerin atalarıdır."

A. Honigman

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Babilonia at the time of Kurdish Kassites

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

SEMİRAMİS

Ninus ve Semiramis

Semiramis'in Urartu prensesi olduğu Baktra kuşatması anlatısında ortaya çıkıyor çünkü Baktra'nın Urartu ve asurlular arasında olduğu kayıt altına alınmıştır

Efsanevi anlatıya göre, Semiramis doğduumda terk edilmiş ve kraliyet çobanı tarafıuyordu ve onunnla evleniyor ve Yeni Asur İmparatorluğu'nun naibi oluyor..
Kırk yıldan fazla bir süre hüküm süren ve bu süre zarfında Asya'nın çoğunu fetheden Semiramis, Babil'in restorasyonunda
ve antik dünyanın birçok büyük eserinin inşasında rol oynuyor.
Bir hükümdar olarak onun tarihi temelleri


Siyasi belirsizlik döneminde hüküm süren çalkantılı imparatorluktaki istikrarı, Shammuramat'a efsanevi bir figür olarak özel bir saygı kazandı.

Köleci asurlular birçok kedinden daha eski ve yerleşik medeniyeti köleleştirdiği gibi Urartu'yu da istila ediyor ve urartuluları ta çocujlarına varana dek köle alıyor kendine çalıştırıyor. Üretmeyen, hiç üretmemiş, toplayıcı, avcı ve yaşmacı köleci asurlular esir aldıkları eski yerleşik medeniyetlerin bütün sanatsal ve kültürel zenginliklerini bu ülkelerin saqnatçılarını ve ustalarını kendilerine çalıştırarak bu ileri medeniyetlerin ürettikleri bütün sanatsal ve kültürel eserleri asurluların adına yazıyorlardı.

Kürd atalarının kızı olan Semiramis gibi kürd kızlarını ve kadınlarını da bu talancı yolla elde ediyorlardı.

Antik Babilin kraliçesi Semiramis'in doğumuyla ilgili kaydedilen mitlerin deniz perilerini tanımlamada Bin Bir Gece anlatımlarına benzediğini biliyor muydunuz,
Yunan mitleri Kraliçe Semiramis'in bir tanrıça yarısı balık ve diğer yarısı güvercinin kızı olduğunu belirtiyor.
Belki de onun bu kurgusal açıklaması, hükümdarlığı sırasında elde edilen büyük başarıların büyüklüğünden kaynaklanmaktadır.
Girişler Mısır ve Hindistan ülkelerini fethettiğini gösterdiği için fetihlerde ve savaş zaferlerinde harika çalışmalara atfedildiği yer.
Sulama, barajlar, Babil inşası ve belki Semiramis alanlarındaki inşaat işleri ve mega projelere ek olarak Asma Bahçeleri yarattı.


Kaynak
Eski uygarlıkların tarihine giriş kitabı
Taha Baqer / Sayfa 557

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Buht un-Nasr (Nebukadnazzar)


M.Ö 605-562 yılları arasında hüküm süren, Yahuda Devleti’ni ortadan kaldırarak Kudüs’ü ve Süleyman Mâbedi’ni yıkan Bâbil kralı.

Evliya Çelebi, Seyahatname isimli eserinde Bâbil Kralını “Buhtun Nasır-ı Kurdî” olarak tanıtmıştır. Kral’a Kürt demiştir...

 

 

IV Nebukadnessar, Nebuchadnezzar IV ve orijinal adıyla da bilinir
Arakha MÖ 521'de Babil'de iktidarı ele geçiren, şehrin kralı olan ve pers Ahameniş İmparatorluğu'na karşı bir isyana öncülük eden Urartu kökenli bir asilzadeydi.
Nebuqednezar adı kürd dilini çağrıştırıyor

 


İsyanı, III. Nebukadnezar'ın başarısız isyanından bir yıldan kısa bir süre sonra başladı ve selefi gibi Arakha da Nebukadnezar adını aldı ve Babil'in son bağımsız kralı Nabonidus'un oğlu olduğunu iddia etti. IV. Nebukadnessar'ın yönetimini tanıyan çivi yazılı tabletlerin çoğu Babil'in kendisindendir, ancak Uruk ve Borsippa gibi diğer şehirlerden ondan bahseden başka belgeler de vardır ve orta ve güney Babil'in çoğunda kral olarak kabul edilmiş olabilir. Sippar gibi kuzeydeki şehirler, IV. Nebukadnessar'ın kısa hükümdarlığı boyunca pers yönetimini tanımaya devam etti. Pers generali Intaphrenes tarafından şehrin kuşatılmasının ardından Babil, MÖ 27 Kasım 521'de Persler tarafından geri alındı ve ardından Nebukadnessar IV ve destekçileri idam edildi.

Babilliler, zaman geçtikçe pers yönetimi konusunda giderek daha az hevesli hale geldiler. Perslerin yabancı olması muhtemelen bu kızgınlıkla çok az ilgiliydi; Babil krallarının geleneksel görev ve sorumluluklarının hiçbiri onların etnik ve hatta kültürel olarak Babil olmalarını gerektirmiyordu; Geçmişte birçok yabancı yönetici Babil desteğinden yararlanmış ve birçok yerli kral hor görülmüştü. Bir kralın kökeninden daha önemli olan, yerleşik Babil kraliyet geleneğine uygun olarak kraliyet görevlerini yerine getirip getirmemeleriydi. Pers krallarının imparatorluklarının başka yerlerinde başkentleri vardı, nadiren Babil'in geleneksel ritüellerine katılıyorlardı (yani kralın varlığı tipik olarak gerekli olduğu için bu ritüellerin geleneksel biçimlerinde kutlanamayacağı anlamına geliyordu) ve nadiren Babil kültlerine geleneksel görevlerini tapınakların inşası ve kült armağanlarının verilmesi yoluyla yerine getiriyorlardı şehrin tanrılarına.

Bu nedenle, Babilliler onları kral olarak görevlerinde başarısız oldukları ve dolayısıyla Babil'in gerçek kralları olarak kabul edilmek için gerekli ilahi onaylara sahip olmadıkları şeklinde yorumlamış olabilirler. Babil, pers yönetimine karşı birkaç kez isyan edecekti, en eski isyan MÖ 522 isyanıydı Nebukadnessar III, aslen Nidintu-Bēl olarak adlandırılan ve Babil'in pers fethinden önceki son bağımsız kralı Nabonidus'un oğlu olduğunu iddia eden. MÖ 520'lerin sonları, Ahameniş imparatorluğu'nda çalkantılı bir dönemdi ve çok sayıda bölge yeni taç giyenlere isyan etti. Darius I. İsyanların çoğunun başlangıçta Darius'un selefi Bardiya'ya (sahtekar olduğu yaygın olarak kabul edilir) yönelik olması muhtemeldir. Darius tarafından devrildi. Perslerin MÖ 13 Aralık 522'de Dicle Nehri'ni geçmesini engelleyemedikten sonra, Nebukadnessar III komutasındaki Babilliler, 18 Aralık'ta Fırat nehri tarafından Zazana yakınlarında kesin bir yenilgiye uğratıldı, ardından Babil Darius tarafından ele geçirildi ve Nebukadnessar III idam edildi.

Perslere karşı isyan

Nebukadnessar'ın MÖ Aralık 522'de yenilgisinin ardından Darius, bir süre Babil'de kaldı ve şehirdeki yönetimini istikrara kavuşturdu. En az 22 Aralık'tan itibaren kralı olarak tanındıktan sonra, Medya ve İran için ayrıldığı MÖ 521 Haziran'ına kadar şehirde kaldı. Darius'un yokluğunda Babil, MÖ 25 Ağustos 521'de, şehirden ayrıldıktan sadece iki ay sonra ve III. Nebukadnezar'ın yenilgisinden bir yıldan kısa bir süre sonra tekrar yönetimine isyan etti. İsyanın lideri, yerli bir Babil değil, Haldita adında bir adamın oğlu Arakha idi, daha ziyade bir Urartulu. Babasının adı, eski Urartu krallığının baş tanrılarından biri olanalAldi'ye atıfta bulundu. farsça belgeler, Arakha'nın Dubala adlı bir bölgeden Urartu Biani yani Van krallığı olduğunu belirtir.

Kendisinden önceki ııı. Nebukadnessar gibi Arakha da Nabonidus'un oğlu olduğunu iddia etti ve selefi gibi Nebukadnessar adını aldı. IV. Nebukadnezar, Urartu kökenini küçümsedi ve selefinin perslere karşı kendi isyanını. Nebukadnezar'ınkiyle aynı hizaya getirmeyi amaçladığı aynı kraliyet adını alarak. Pers egemenliğinin dışında, Asur ile boyunduruk (sömürge) bağları olan bir ülke. Nabonidus'un geri kalan çocukları muhtemelen kaçmış olacaktı ve bu dönemin birçok yöneticisinin, rakiplerini itibarsızlaştırmak için daha sonra Darius tarafından yazılan Behistun yazıtı gibi kraliyet gravürleri üzerine sık sık yalan söyleyeceği gerçeği göz önüne alındığında, kendisinin doğruluğu konusunda geriye kalan sorular var. sözde kraliyet ailesi.

Nebukadnessar IV'ün ayaklanmasının bir önceki Babil isyanının devamı olduğuna işaret eden belgeler, katılım yılına değil, ilk kraliyet yılına tarihleniyordu. Bu, Babil rahipliği tarafından tasarlanmış olabilir ve fikir, Nebukadnezar Iv'ü Nebukadnezar III ile aynı kişi olarak tasvir etmek olabilirdi; Aksi takdirde rahiplik, bir yıldan daha kısa bir süre önce yanlış bir sahtekarı desteklemekle suçlanabilirdi. İki Nebukadnezar'ın hükümdarlıklarını bir arada birleştirmek, her ikisinin de "Nebukadnezar'ın katılım yılı" olarak anılmasından iki farklı ardışık yıldan kaçındığı için pratik bir çözüm olarak da görülebilirdi.

Darius'un yazıtlarına göre, Babilliler IV. Nebukadnezar'a hızla destek verdiler. IV. Nebukadnezar'ın hükümdarlığına atfedilebilecek çivi yazılı tabletlerin çoğu, Babil'in kendisinden kurtarıldı ve Sippar gibi diğer bazı Mezopotamya şehirlerinden çağdaş tarihlere sahip tabletler, onun yerine Darius'un yönetimini tanıdı.

Amerikalı tarihçi Albert T. Olmstead, 1938'de IV. Nebukadnessar'ın yönetiminin bu nedenle yalnızca Babil'in kendisiyle sınırlı olabileceğini öne sürdü. Ancak çağdaş kayıtlar, isyanın kuzeye Babil'e yayılmadan önce Ur'da başladığını ve hükümdarlığına tarihlenen tabletlerin Borsippa ve Uruk'ta da ele geçirildiğini yazıyor. Diğer Mezopotamya şehirleri, Uruk ve Larsa şehirlerinin tanrılarının heykellerini Babil'in dini otoritelerine hitap etmek amacıyla korunmaları için Babil'e çağırmakta başarılı olduğu için otoritesini bir ölçüde kabul etmiş görünüyor. Orta ve güney Babil'in çoğuna hükmetmesi makul.

Babil isyanı, MÖ 27 Kasım 521'de Darius'un baş taşıyıcısı Intaphrenes tarafından yenildi. IV. Nebukadnezar'ın önceki III. Nebukadnezar'ınkine kıyasla yönetiminin daha az kapsamı, muhtemelen Darius'un isyancıya karşı bir kampanya yürütmek yerine generallerinden birini göndermeyi neden yeterli bulduğunu açıklıyor. Intaphrenes tarafından yakalandıktan kısa bir süre sonra Nebuchadnezzar IV, Darius'un emriyle öldürüldü. Çelişkili hesaplar IV. Nebukadnessar'ı çarmıha gerilmiş veya kazığa oturtulmuş olarak tanımlar. Pers kaynaklarına göre 2.497 olan isyanı destekleyen Babil soyluları onun yanında öldürüldü.

Miras

Antik Yunan tarihçi Herodot, Darius'un uzun bir Babil kuşatmasının, general Zopyrus'un kendini yaralamasını içeren bir hile ile çözüldüğünü ve şehrin kapı ve duvarlarının intikam olarak yıkıldığını anlatıyor. Herodot'un anlatımının kronolojik ve tarihsel ayrıntıları, Darius'a karşı iki Babil isyanından herhangi biriyle uzlaşmayı imkansız kılıyor (özellikle, şehrin her iki kuşatması da kısaydı ve Darius bunlardan yalnızca birinde mevcuttu), ancak Darius'un 3.000 önde gelen Babil vatandaşını kazığa oturttuğuna dair bir gönderme kadere bir gönderme olabilir IV Nebukadnessar ve destekçilerinden.

 

 

 

 

 

 

Babil dönemine ait tablet. (M. Ö 658-605)

Tablette Babil Kralı Nabopolassar ve Med (Kürd) İmparatoru Siyaksares (Kürd Milli Marşında ismi geçer) arasında asurlulara karşı yapılan anlaşma yer almaktadır.

İki devlet ittifak kurarak asurlulara saldırıp Ninova'yı ele geçirdiler.

Antlaşma sonucunda kürtlerin büyük Kralı Siyaksares kızını Nabopolassar'ın oğlu olan II. Nebukadnezar'a verdi.

II.Nebukadnezar, Amytis için Babil'in Asma Bahçelerini inşa etti. Sebebi ise Amytis'in ülke özlemidir.

Med ülkesi dağlar, yeşillikler ve ırmaklarla doluydu.

Evliya Çelebi, Nebukadnezar için 'Kürd' demiştir. Bu söylemin altında yatan tarihi gerçeklik iki devletin ittifak kurmasından dolayıdır.

"Kürd sözcüğünün anlamı Çoban - Göçebe değildir. Kürdler Sümer ve Babil tabletlerinde Guti veya Kurti olarak geçmektedirler. Binlerce yıldır aynı coğrafyada yaşarlar ve arap değiller."


Tarihçi William Linn Westermann

 


"Çoban ve Göçebe" söylemi türk, arap ve acem (fars) yazarların iddiasıdır. Bilimsel dayanaktan uzak bu söylemler kürdlerin "medeniyet" ve "şehir" kurmadıklarının propagandasını yapmak ve kürdleri küçük göstermek için ortaya atılmıştır.

 

 

 

 

M.Ö. 2000lerdeki Kürd kralları:

Imbia, Ingişu, Warlagaba, Larlagaş, Arlagan, Tirikan (bugün: TÊRKAN) , Lasirab...

Asur dönemine ait kil tabletler üzerinde yazılı ve Babil de bulundular...

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Babil'in son Hükümdarı Nabonidus'un steli (M.Ö 556 - 539)

Guti valisi (Medyan olarak geçer) Gobryas'a savaşmadan teslim olmuştur.

Kürdler, Pers İmparatorluğu içerisinde prensliklere sahipti. II. Kiros'a savaşlarda yardım etmişlerdir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Babil Kralı Nebukadnezar ve eşi Kürd Prenses Amytis (renkli taş)

Amytis Kürd İmparatoru Siyaksares’in kızı, II.Nabukadnezar’ın eşidir. Nabukadnezar, Amytis’in güzelliği ve ülkesini özlemesi sebebiyle Babil’in Asma Bahçelerini yaptırmıştır.

Kürdler ve Babilliler ittifak halindeydiler.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu, Tarihi Değiştiren Eski Babil Jüpiter Haritasıdır

Dünyanın dört bir yanındaki eski ÜRETİCİ uygarlıkların olağanüstü gökbilimciler olduğu bilinen bir gerçektir. İnsanoğlu binlerce yıldır yıldızları gözlemliyor, cevaplar için gökyüzüne bakıyor. Eskiler sonunda gece gökyüzünün gözlemlerini belgelediler. Böyle bir gözlem, eski Babilli astronomların, erken bir geometrik hesap formu olarak ortaya çıkanları kullanarak Jüpiter'in hareketini hesaplayabildiklerini kanıtladı.İlginç bir şekilde, Babilliler, tekniğin Avrupa'da "icat edilmesinden" 1400 yıldan fazla bir süre önce yaptılar. Bu neden önemli?
Bu birkaç nedenden dolayı çığır açıcıdır. Her şeyden önce, antik mezopotamyalı gökbilimcilerin, ilk teleskopların ortaya çıkmasından 1000 yıldan fazla bir süre önce Jüpiter gezegeninin hareketini doğru bir şekilde nasıl tahmin edeceklerini keşfettiklerini açıkça gösteriyor.
Bu gelişmeye neden olan başlıca sebep, ekin ekmeye başlayan kavimlerin, ürün elde edebilmek için tohumu hangi ayda ve hatta hangi haftada toprafa gömmek gerektiği bilgisine kavuşmak için yaptıkları olağanüstü yoğun ve meraklı bir gökyüzünü, gözlem faaliyetidir. Ayın, güneşin ve yıldızların hareketlerini anlamaya ve tam tespit etmeye çalışmaları ve başarmalarıdır. Örneğin ekin ekmeyen, sadece toplayıcılık, avcılık ve yağmacılık yapan ÜRETMEYEN bazı Orta Asya ve Arap Yarımadası kavimlerinin böyle bir bilgiye sahip olmalarına ihtiyaçları yoktu çünkü üretici değil toplyayıcı, avcı ve yağmalayıcı idiler. Üretenlerin ürünleri ve bilgilerini yağmalıyor ve hatta köleci asurluların yaptığı gibi, kendileri gibi askeri yönden gelişmemiş üretici ve medeniyuet kurucusu kavimleri çöcukları ile topyekün teslim alıp köleleştirip onların üreticilik kabiliyeti ve bilgilerinden yararlanıyorllardı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

John Martin (1789-1854) imzalı bu tablo Ninova'nın yıkılışını göstermektedir.

M.Ö 612, Ninova

Siyaksares dağınık Med kabilelerini birleştirerek düzenli bir ordu kurdu.
Med İmparatoru Siyaksares Babil Kralı Nabopolassarla ittifak yaparak 'Yeni Asur' devletine karşı saldırı başlattılar.

 

 

 

 

 

 

 

 

Mezopotamya kralları arasında li ilk belgelenmiş el sıkışma Babil Kralı Marduk ve köleci Asur Kralı III.Salmaneser arasında, barışın simgesi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

New York'taki Columbia Üniversitesi Nadir Kitaplar ve El Yazmaları Kütüphanesinde bir Babil tableti. En iyi matematiksel çivi yazısı metinlerinden biri

Dünyanın en eski ve en doğru trigonometrik tablosu Bubbly Mezopotamya'da keşfedildi
Dünya tarihindeki en büyük keşif
Son zamanlarda araştırmacılar, eski matematiksel yazılarda kullanılmış olabilecek dünyanın en eski ve en doğru üçgen tablosu olduğunu ortaya çıkararak bir bulmacayı parçalara ayırdı. h
Hesaplamak yoluyla saraylar, tapınaklar ve kanallar nasıl inşa edilir..
Yeni araştırma, trigonometriyi ilk inceleyenlerin yunanlıların değil, babillilerin olduğunu ve şu ana kadar gizli kalmış olan eski matematiksel gelişimi ortaya çıkardığını gösteriyor.

Bu metinde, özellikle üçgen oluşturma yönteminin kullanılması fikrine hayran olan matematikçiler ve bilgisayar bilimcileri tarafından çok sayıda yayın bulunmaktadır.
Pisagor, Pisagor'dan bin yıldan daha uzun bir süre önce icat edildi ve bu metin çivi yazısı matematiğinin bir tür arketipi haline geldi.
Yüz, on beş satır ve dört sütundan oluşan bir tablo içerir.
Diğer taraftaki başlıklar sadece yüze çizilen dikey çizgilerin sürekliliğini içerir.
Tablo hücrelerinde yazılan büyük sayılar
Basamak değerini fark etmek için altmışlık sistem temelinde, korunan başlık, tablo numaralarının bugün Pisagor teoremi olarak bilinen şey olduğunu gösterir.

Plimpton 322

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

BARBAR-KÖLECİ ASUR İMPARATORLUĞU
BABİL VE MED MEDENİYETLERİ'NE KAN KUSTURDU

Babilli esirin, ailesinin kemiklerini öğütmek üzere işkence yapan asurlu askerler.
Tarihte köleci asurlular olarak anılan asurlular, zalimlilikleriyle ünlü bir imparatorluktu, öyle ki Saray'ında duvarlar düşmanlarının derileriyle kaplıydı
Koparılmış insan başıyla duvarlar örülürdü Asur'da. Silahsız iktidarsız esir bir insana ve hatta çocuklara bile işkence ve kötü muamele yapmak
kültürü Ortadoğu tarihinde asurlulardan başlıyor.

Acımasızlığıyla tarihte ün salmış köleci asurluların esir aldıkları kavimlere verdikleri cezalardan bir tanesi:
Kralın elindeki ipi tutsağın her iki gözünden geçirmiş, diğerleri ise düşman kralın oğullarının dillerinden ip geçirmiş bir şekilde işlenmiş bir rölyef..

Köleleştirdikleri insanları kavimleri sürekli köle tutabilmenin en kolay yollarından biri olarak köleciler tarihten beri böyle insanlık dışı iğrenç ve son derece dehşet ve korku salabilen işkencelere ihtiyaç duyarlar. Rölyeflere de yansıdığı gibi, asurlular tarihte çok büyük insanlık dışı zulm yaptılar köleleştirdikleri kavimlere. Kürdlerin ataları urartular da köleci asurluların korkunç zulmüne uğrayan kavimlerden biriydi. Topkuca esir edilmişlerdi köleci asurlular tarafından. Ütretmeyen asurlular üreten, ürün sahibi ve zenginlik sahibi kavimlere saldırarak onların ürünlerine el koydukları gibi onları da köleleştirerek kendilerine çalıştırmaktaydılar. Köle yaptıkları kavimlerin bilgilerini kendileri için kullanmaktaydılar.Kürdlerin ataları çok eski tarihlerden beri üretici ve medeniyet kurucuları idi. Kürdlerin ataları ekin lk ekin ekmek, ilk hayvan ehlileştirmek/yetiştirmek gibi yerleşik topluma ilk geçen kavimlerdi. Üretmeyen, toplayıcı, avcı ve talancı olan köleci asurluların kürdlerin atalarına saldırmalarının biricik nedeni buydu: kürdlerin atalarının medeniyet kurucusu, ürünü bol, zengin yerleşik toplum olmaları.

Aynı tarihi sebepten dolayı modern tarihte de kürd halkına saldırılmaktadır. Üstelik kürdlerin ülkesi Kürdistan dünyanın en büyük petrol ve gaz rezervlerine sahiptir. Tarihte üretici ve medeniyet kurucusu kürdleri taciz ve köleleştirme çabaları en başta üretmeyen köleci asurlular tarafından kürdlerin atalarına yönelik yapıldı. Kürdlerin ataları en nihayetinde birleşerek asurluları bir daha siyasi olarak tarih sahnesine asla çıkmamak üzere haritadan sildiler. Günümüzde Kürdistan'ın zenginliklerini sömürmek için işgal eden köleci işgalci türkler tarihte köleci asurluların kürdlerin atalarına karşı yaptıkları işgal, yağma, tecavüz ve imha girişimlerinde bulunmaktadırlar. İşgalci türkler de tıpkı köleci asurlular gibi insanları (kürdleri) kendi boyundurukları altında tutabilmek için böyle çok büyük insanlık dışı işkence, zulm ve vahşlet uygulamaları yapmaktadırlar. Tarih Diyarbekir zındanı'nda buna şahittir. Ama tarih mutlaka şahit olacaktır ki işgalci, köleci islamo-faşist türkler tıpkı asurlular gibi kürdlerin eliyle bir daha siyasi olarak tarih sahnesine çıkmamak üzere ebediyen ve harfiyen tarihten silineceklerdir. İnsanlık suçı-u işleyen bütün köleci barbarlar gibi, işgalci islamo-faşist türkler de mazlum kürd halkı üzerinde uyguladığı bu soykırım ve zulüm uygulamalarının hesabını çok ağır bir şekilde ödeyecektir. Goran Candan

 

 

Medlerin (kürdlerin) köleci asurlular tarafından tutsak edildiğini gösteren rölyef. (çizimi) Tutsak edilenler arasında kadın, erkek ve çocuklar bulunuyor...

Deyok (Diyako) (M. Ö 710 - 657) Med kabilelerini bir araya getirip Med Devletini kurdu. Kabileleri 'Hagmanata' Hamedan şehrine getirdi.

Hamedan'ı başkent yaptılar. Şehrin anlamı "Buluşma yeri" ve "Herkes için şehir" demektir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Mezopotamya / Jüpiter gezegeni / Babil Astronomi.
Eski Babil gökbilimcileri Jüpiter'in konumunu alandan zaman-hız grafiği altında hesapladılar.
Eski Babil gökbilimcileri, gökyüzünün 360 dereceye bölünmesi de dahil olmak üzere hala kullanımda olan birçok önemli kavram geliştirdiler. Jüpiter'in ekliptik boyunca yer değiştirmesi, günlük yer değiştirmesini zamana göre çizerek elde edilen trapezoidal bir figürün alanı olarak hesaplanır. Bu yorum, aynı hesaplamanın eşdeğer bir aritmetik formülasyonda sunulduğu yeni keşfedilen bir tablet tarafından istenir. Tabletler MÖ 350 ila 50 arasındadır. Yamuk prosedürleri, Babil matematiksel astronomisinde geometrik yöntemlerin kullanımına ilişkin ilk kanıtı sunmakta olup, bugüne kadar sadece aritmetik kavramlarla çalıştığı görülmüştür.
Yöntem, bir yamuk alanının bir grafik altında belirlenmesine dayanır. Bu tekniğin daha önce en az 1400 yıl sonra 14. yüzyıl Oxford'da icat edildiği düşünülüyordu. Bu şaşırtıcı keşif, Babil gökbilimcilerinin nasıl çalıştığı hakkındaki fikirlerimizi değiştiriyor ve Batı bilimini etkilemiştir...

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

İLK BALAYI
Tarihte ilk balayı fikrini habilliler bulmuştur.
Babilliler evliliklerinin ilk ayında cinsel enerjiyi güçlendirecek afrodizyak besinler tüketip onunla beraber bal ile tatlandırılan bira içmiştir.
Daha hızlı çocuk olsun diye eşler günde birkaç kez beraber olmuştur.
Zaman döngüsünü en eski zamanlardan beri ay cinsinden hesapladıkları için eşler arasında yoğun birleşme ile geçirilen bu ilk aya bal ayı denmiştir.
Zamanımızda ise bu kelime balayı şekline gelmiştir. Hint-Avrupa dilinde bala, honi ve aya ise mahama denir.

Kaynak : Hala türkçe'ye çevrilmemiş fakat çevrilse Babil'in Sırları diye çevrilmesi gereken ıaklı Hatem Thawini'nin kitabı.

 

 

 

 

 

 

İncil’in Krallar Bölümü’nde Yahudilerin sürüldüğü Habur Nehri Bölgesi’nden “Kürdlerin Ülkesi” diye söz edilir.
Babil sürgünü olan Yahudiler, Mezopotamya’da tanımış oldukları milletlerin kültüründen etkilendiler.
Asurlular tarafından da sürgün edilmişlerdir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

An inscription on a Babylonian tablet showing a romantic scene of two lovers 1900 BC

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kyros Babil şehrine giriş yapıyor...

Kyros, Kürd Prens ve kabilelerin desteğini alarak Babil şehrini ele geçirdi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Babilliler 4000 yıl önce tutulma olasılığını hesapladı

Babylonia ve Uruk'ta bulunan çivi yazılı tabletler, batılıların 14. yüzyıl Avrupa'sında icat edildiğini düşündükleri gelişmiş geometrik teknikleri kullanarak gök cisimlerinin konumunu tahmin edebildiklerini gösteriyor.
Antik Babilliler, 3.000 yıldan fazla bir süre önce yıldızları titizlikle haritaladılar ve görebildikleri gezegenlerin hareketleri ve güneş ve ay tutulmaları da dahil olmak üzere her bir gök olayını kaydettiler.
Fotoğraf / Diviner'in eski El Kitabı. Çivi yazısı ile yazılmış kilden astronomi tableti, MÖ 7. yüzyıl, Ninova'dan..İngiliz müzesi

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

BABİLİN 4000 YILLIK YEMEK TARİFİ


Mezopotamya mutfağını içeren yemek kitapları hali hazırda var olsa da, akşam yemeği menüsünü, üzerinde tarifler olan çivi yazılı kil tabletlerden almak son derece otantik bir seçim.
Ne yazık ki bu tabletlerden yalnızca dört tane buluyor ve bunlar da Yale Üniversitesi’ndeki bir vitrinde tutulmakta. Tabletlerin 4000 yıldan eski olduğu düşünülünce bu son derece anlaşılır hale geliyor.
Yale Babil Koleksiyonu’nun yardımcı küratörü Agnete Lassen ve meslektaşı dijital görüntüleme uzmanı Chelsea Alene Graham, New York Üniversitesi Antik Dünya Çalışmaları Enstitüsü tarafından düzenlenen bir aşçılık etkinliğine davet edildiklerinde bu değerli tabletlerden birinin 3 boyutlu bir kopyasını da beraberlerinde götürdü.
Ne de olsa ikramlara uzanayım derken orijinal tableti düşürüp kırma tehlikesi göze alınamazdı.
Diğer katılımcılar Roma Sofrasında Balık Sosları, Song Hanedanı’ndan Budist Vejetaryen Yemekleri ve Ortaçağ Muhallebisinde post modern mürekkep balığı boyası dokunuşu gibi leziz yiyecekler hazırlamışken, Yale Üniversitesi ekibi, antik tabletlerden biri üzerinde detaylıca verilmiş üç tarifi yeniden yapıldı.
Diğer iki tarife gelince, vejetaryen bir yemek olan Çözme Yahnisi’nin adı lüzumsuzca can sıkıcı bulunurken, sütlü Kuzu Çorbası’nın göze (aynı zamanda da damağa) pek hoş gelmediği söylendi. Belki de süt yerine Babil mutfağında yaygın bir diğer terbiye olan hayvan kanı kullanılmalıydı.
Lassen’i öncellerinden biri olan Profesör William W. Hallo’nun 1988’de The New York Times’a verdiği demece göre, ortalama bir Mezopotamyalının bu yemeklerden herhangi birini iştahla yeme fırsatını bulmuş olması mümkün değil. Özel malzemelerin bol miktarlarda kullanılması ve ortaklaşa hazırlanmaları bu yemeklerin üst tabaka için şölen yemeği niteliğinde olduğunu gösteriyor.
New York Üniversitesi’nin düzenlediği etkinlikte servis edilen yemeklerin yanı sıra, tabletlerde geyik, ceylan, oğlak, koyun, yavru güvercin ve “tarru” adı verilen bir kuş türünü içeren tarifler de yer alıyor.
Galler Üniversitesi’nden araştırmacılar ısırgan otu, öğütülmüş arpa ve suyla yapılan bir pudingin esasen dünyanın en eski tarifi olduğunu ve MÖ 6000’e tarihlendiğini iddia ediyor.
Yale ekibi tarifleri henüz çivi yazısı dışındaki bir dilde yayımlamadı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

GUSLÜN TEMELİ DE MEZOPOTAMYA'DAN

Bir Babilli karısıyla cinsel ilişkiye girdiğinde, tütsü yakıp yanına oturmak zorundaydı ve kadın da aynısını yapardı.
Sonra her ikiside şafakta yıkanırlardı,
çünkü kaplara dokunmaları caiz değildi.
Ve böylelikle cinsel ilişkide bedendeki enerjilerden ve terden kurtulmuş olurlardı bir nevi arınma ve temizlik .

Babil Uygarlığı | Costave Le Bon

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

A Babylonian tablet dating back to the Middle Babylonian period (1100-800 BC)
Where we see in this tablet the Babylonian calendar, which divides the year into 12 months, the month into 30 days, the week into 7 days, the hour into 60 minutes, and so on
The Babylonians inherited this tradition from the Sumerians
From the Babylonians, it was transferred to the Greeks while they were in Babylon during the period of Alexander the Great’s entry into Babylon, and thus the work of this calendar
has continued to this day, in the whole world

Orta Babil dönemine (MÖ 1100-800) tarihlenen bir Babil tableti
Bu tablette yılı 12 aya, ayı 30 güne, haftayı 7 güne, saati 60 dakikaya vb. ayıran Babil takvimini görüyoruz.
Babilliler bu geleneği Sümerlerden miras aldılar.
Babillilerden Büyük İskender'in Babil'e girişi döneminde Babil'deyken Yunanlılara geçmiş ve böylece bu takvimin çalışması tüm dünyada bu güne kadar devam etmiştir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

BAKLAVA'NIN TARİHİ - Babilliler buldu.


2800 yılı aşkın bir süre önce Mezopotamya'da Babil'de; kuruyemiş ve kuruyemiş karışımı ile doldurulmuş hafif hamurlardan oluşan, odun ateşinde pişirilen ve balla ıslatılan çok lezzetlii bir tatlı yaptılar.

Mezopotamya'nın bulduğu bu lezzet bugün dünyanın en ünlü on yemeğin arasında sınıflandırılan baklava tatlısının bilinen en eski atası olarak kabul edilir.

 

 

 

 

 

 

 

 

Pisagor teoremi, Yunan bilim adamı Pisagor'un doğumundan 1000 yıl önce eski Babilliler tarafından biliniyordu!

Geometrinin temel taşı olan Pisagor Teoremi şöyle der:
Bir dik üçgende, hipotenüsün uzunluğunun karesi, dik açıya bitişik iki kenarın uzunluklarının karelerinin toplamına eşittir.
3700 yıllık bir çanak çömlek levhası, antik Babillilerin bu teoriyi Yunan bilim adamı Pythagoras'ın doğumundan bin yıl önce ortaya attığını ortaya koyuyor. 1600-1900 yılları arasına tarihlenen söz konusu tablo, bir Fransız arkeoloji heyeti tarafından MS 19. yüzyılın sonlarında Irak'ta keşfedilmiştir. Arkeolojik bir makaleye göre, başlangıçta bireysel arazileri sınırlamak için bir araçtı.
Bu tablet bugün İstanbul'daki Arkeoloji Müzesi'nde bulunuyor ve 2017'de aynı döneme ait benzer bir tablo keşfedildi.
Yunanlıların mühendislik ve matematik alanındaki bilgilerini eski Babillilerden miras aldıkları ve eski Babillilerin ulaştığı yüksek bilimsel seviyenin bilim adamlarını bugüne kadar büyülediği açıkça görülmektedir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yedi 7 sayısının kutsanması sümerler, babilliler için mühimdir en önemlisi de ve kutsanmasıdır

 



Babilliler arasında yedi zigguratın 7 (yedi tanrının 7 tapınağı) inşa edildiği yedi tanrı 7 kompleksinden gelir.
MÖ 2. binyılda tanrı (Anu) tarafından yönetilen ve MÖ 1. binyılın ortalarında tanrıya (Al / El / El / En Yüksek) bulunan geç Babil metinlerinde daha sonra gelişen asurlular , ve Babil ve Asur'daki tapınakların rahipleri, her gezegenin tanrısına ibadet etmek için haftanın özel günlerini belirlediler ve bu bir ibadetti.


1. Pazar: Güneş ve adalet tanrısına (Şamaş) tapınma günüdür ve günümüze kadar tüm Hıristiyan kiliselerinde güneş tanrısı olan İsa'ya tapınma ve kutsallaştırmaya adanan gündür ve İngilizce olarak anılır. Güneş Günü veya Pazar, güneşin günü anlamına gelir.


2. Pazartesi: Ay tanrısı tanrıya (Günah veya Günah / Evet, El / El / El / El Babil'e dönüşen Sümer), tanrı Tanrı, Tanrımız ve şimdiki idolümüz ve onun İngilizce adı Pazartesi / Ay Günü Ay ve ibadeti bugün tüm arap ve islam ülkelerinde olduğu gibi cuma günü yapılmadı.


3. Salı: Kan tanrısı ve cehennemin hükümdarı (Nergel) Mars gezegeninin kan gibi kırmızı renkli (yunanlılar ve romalılara göre savaş tanrısı Mars) tanrısı için tapınma günüdür. Sümer tanrıçası (Erishkigal) ve ana tapınağı, daha sonra hasat ve ölüm tanrısı Ninurta ile birleştirilen Tel İbrahim'deki Kothi'deydi ve onlara tek bir tanrı olarak ibadet edildi.


4. Çarşamba: Bilge veya erdemli adamın adının geldiği Merkür gezegeninin tanrısı olan bilgelik ve bilgi tanrısına (Nabu) tapınma günü: (peygamber).


5. Perşembe: Daha sonra Babil ve Roma tanrılarının (Romalılar arasında tanrı Jüpiter) şefi olan Jüpiter'in tanrısı olan tanrıya (Kişar) tapınma günü.


6. Cuma: Aşk ve güzellik tanrıçası İnanna / İştar (aynı zamanda tanrıça veya tanrıça Anat / Anat / Kenanlı Astarte) / Venüs tanrıçası (sabah ve akşam yıldızı) / Zahra'nın ibadet günü. İlk müslümanların Babil'deki ibadetine adanan Pazartesi günü yerine, babası Tanrı'ya (Güneş veya Sin / Ali / El / El / Ay tanrısı) ibadet etmeye başladıkları gün, garip bir paradoks ve çelişki içinde, bunun nedeni bizim için karanlık değil!


7. Şabat (Yedinci gün, Rab'bin Şabat'ı, yaratılış sürecinden Tanrı'nın dinlenme günü): Uğurlu savaş tanrıçası ve tanrıça Şövalye'nin (Zababa) / daha sonra Tanrı'ya dönüşen Sümer tanrısı Ninurta'nın ibadet günü. tanrı Ninib veya Babil Ninab, bir gezegen Satürn'ün (romalılara göre tanrı Satürn) tanrısı ve ondan indi veya Yahudiler tanrılarını, savaş tanrısını (Yawi veya Yehova), orduların Rabbini türettiler ve onlar Şabat günü ona tapın ve onu kutsayın ve İngilizce adı Satürn Günü veya Cumartesi, yani Satürn'ün bugüne kadarki günü anlamına gelir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

MÖ 500'lerde Mezopotamya'nın Ur kentinin kendi arkeoloji müzesine sahip olduğunu biliyor muydunuz?

Küratörlüğünü son Neo-Babil kralı Nabonidus'un kızı ve Ur şehrinin (modern Tell el-Muqayyar, Mezopotamya düzlüğü 'Irak') yöneticisi Ennigaldi-Nanna adında bir rahibe / prenses yaptı.

Arkeologlar Ur'daki sarayın ve tapınak kompleksinin belirli kısımlarını kazdıklarında, yaşları yüzyıllara göre değişen düzinelerce düzenlenmiş düzinelerce eserin aslında müze parçaları olduğunu belirlediler - çünkü sonunda "müze" olarak belirlendi. etiketler".

Bunlar üç farklı dilde etiketli kil silindir tamburlarından oluşuyordu

(Resim: Babil'in son Hükümdarı Nabonidus'un steli (M.Ö 556 - 539)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Tarihte Güneşin tutulmasını ilk bilen Babil bilim adamları idi.
720 MÖ bir güneş tutulması oldu.
Pennsylvania Üniversitesi Arkeoloji Ve Jeoloji Müzesi'nde, analiz edilen tablet parçaları yazıtları, güneş tutulmasını ifade eden ve olayı 4 kelime ile yazıyor:
''Güneş, gökyüzü, karanlık, engellendi''.
Babil Astronomisi dünyanın astronomi biliminin temelidir.
Babil Astronomi, ejderhalar, şeytanlar ve diğer fantezi yaratıkları arama fikri ile ilgilidir ve bu fikirler ve onların bu dış görünüşü keşfetmek için aşk, evrensel edebiyat kavramı için kurulan bir efsane model verdiler
Işte bu yüzden Babil medeniyeti, dünyanın eski yaşta tanıdığı en büyük medeniyettir.

Kaynak
NASA sitesi

 

 

 

Kürdlerle ilgi neredeyse bütün mitler doğrulanıyor. Bu ihtimale binaen bu iddiayı da buraya not ediyoruz.
Herne kadar İbrahim yaşamamış bir mitolojik şahsiyet olduğu iddia ediliyorsa da onun adının gölgesinde yaşayan bir tarihi gerçeklik sözkonusudur.
Hebron adının İbrahim'den geldiği gibi..
Hiç şiphesiz medeniyetin oluşumda en ilk ve en önemli katkıyı sağlamış olan kürdlerin ataları, işgalci islamo-faşist devletler tarafından ve avrupalı ırkçılar tarafından gizlendiği karartıldığı halde,
doğal olarak medeniyetin beşiği'nde temel bir rol sahibiir ve bilisel ve arkeolojik araştırmalarla bu gerçek giderek daha fazla meydana çıkıyor.

Ateş olmayan yerde duman çıkmazmış denir.

Murray'e göre Babil tarihini inceleyen Porter ve Hearne'in görüşleri büyük ağırlık ve önem taşıyor.

İbraniler, İbrahim'in erkek kardeşinin oğulları ve İbrahim, Hebron anlamına gelir, yani İbraniler, İbrahim'in erkek kardeşinin çocuklarıdır.
İbraniler, Karduşiler ve modern kürdler arasında bir benzerlik var.
(Kraduçi)
Kürdler Kadroshin'dir ve Mezopotamya'dan gelen güçlü, savaşçı, bağımsız ve yetenekli bir ırktır.


İşaya XXIII ile karşılaştırın. 13 Daniel IV. 27
14 Herodot 178-181


Rus coğrafyacı Murray

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

The Name of Assur (A-Sor-Khor) Comes From Kurdish

In the pre-historical period, the sun was called Khor, Sor, Suryaş, Şams, A-sor, A-hora in the communities of montainous Zagros Kurdistan, which was the center of sun worship. Among the Mitannis-Khouri, the sun god was called As-sur. Kassites, Suryash and Subaris called him: A-Usar. Kurds still uses this Zogros-Aryan name for the sun, as the sun it is called: Khor/Xor or Hor in Kurdish (later Hetav because "X" is "s" in Indo-European languages).

 

Babylonian Patterns Translation (H - Raw)

" The state then known as Ashur was formed in the country of Gautium or Kurdistan William Rollinson says Ashore was formed because of the weakness of the Babylonian state, as days passed, Lashore were not kings but appointed rulers of the Babylonians. At a time when the rulers of Ashore called themselves Deputy Kings. The Assyrians are immigrants from Babylon to Nineveh. Through the translation of the Babylonian scriptures we understand that Nineveh It is located in (Gutium Kurdistan) as Assyrian immigrants formed their state on the land of Gutyum Kurdistan and replaced the indigenous population Country and people."

Assyrians were slavers, gatherers, hunters and looters who conquered the originally Jewish Babil and took over its civilization and ruthlessly ruled over Babil. The Jews - The original inhabitants of Babil forcibly became deported by Assyrians from Babil until 612 BC the Medes re-took Babil from the Assyrians and ended their power and until today they have not been able to return to the political arena. Assyrians used the technology and skills of the peoples they conquered and enslaved. The gatherers, hunters and looters they live in steppe and thundra and deserts that are not suitable for cultivation of plants and animal husbandry ie production of food.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

'Urartu' at Babil's World Atlas

Babil dünya haritası
Antik dünyanın yerlerden 1889 bu tablet Sippar kentinde bir İngiliz keşif Heyeti tarafından keşfedilen Babil kenti etrafında planlanan tarihin en eski kayıtlara haritasını içeren Babil kil tablet yeni Babil dönemi ve Arazi devri arasında beşinci yüzyılda M. Ö., iki birbirine bağlı okyanuslar tablet olarak öne çıkıyor, Daire olan Babylon şehir merkezi, Babylon, atatu, bugünkü Ermenistan, ya da Habban kuzeybatı olan Asur, zaman onların diğer uluslarla adlı Babilliler etrafında bulunan merkez kıta içindeki alanı temsil eden dış çevre çevreleyen yedi Üçgen alanlara ek olarak, şu anda Babil halkı persler ve m ısırlılar varlığının farkında idi. Yemen olan ama her ikisi de Babil harita ile çatışmalar muhafaza çünkü haritada içermiyordu onlar da böyle Fırat Nehri doğar ve bu nehir de Babil şehir kapısı işaretleri ve yani tuzlu suda haritanın altına akar denize tablet şu anda Londra'da British museum'da yerini kuzeyde bazı dağlar gibi topografik göstergeler içerir. Bilindiği gibi bu tablet harita antik dönemin kavimlerini göstermektedir. Örneğn bu haritanın çizildiği daha eski devirlerde, ne kürdlerden ve Afrika Boynuzu'ndaki kavimlerden türeme melez asurlular ve nede Kürdistan'a Trakya'dan göç ederek gelen ermeniler tarih sahnesine çıkmamıştı. Melezlerden bahs edilmişken, tarih sahnesine kürdlerden ve hatta asurlulardan ve ermenilerden çok sonra çıkmış olan persler de kürdlerden, araplardan ve hintlilerden müteşekkil melez bir halktır.

 

 

 

Kurdische in babylonischen Inschriften

Kurdî li ser tabletên Babilî..
Babil yazıtlarında Kürdçe..

Tabbiiki kürdler medeniyetin medarı iftiharları olan hem Sümer medeniyetinin tabletlerinde ve hemde Babil medeniyetinin tablerinde ve yazıtlarında anılmışlardır.
Bakmayın siz şimdi kürdlerin islamdan sonra sönmelerine ve kendi islamcı kürd liderleri tarafından düşürülmelerine.
Kürdler uzun binyaıllar Ortadoğu'nun Hasso'su idi, hem Sümer'in ve hemde Babil'in üzerinde hüküm sürmüş efendileri idi. Gutileri bir düşünün!
Medeniyetin başına bela olmuş hem barbar akadları ve hemde köleci asurları en nihayetinde ortadan kaldıran yine kürdlerdir...

 

 

 

 

 

 

 

 

 

MEZOPOTAMÎA

SOMER-SUMER

 

 

DÎROKA KURD

 

 

 


Foundation For Kurdish Library & Museum